Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8864 E. 2023/3486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı Hazine adına tescil edilen taşınmazların davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu iptali ile tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu ve zilyetliğinin bulunduğu kabul edilmekle birlikte, taşınmazın tamamı hakkında değil de sadece davacıya ait olduğu tespit edilen kısım hakkında tapu iptali ve tesciline, kalan kısmın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, kalan kısım hakkında da tescil hükmü kurulması doğru görülmeyerek, bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 1154 ada 22, 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların hatalı olarak davalı Hazine adına mezarlık yeri olarak tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazların davacı tarafa murisinden intikalen kalan yerlerden olduğunu ve davacı tarafın uzun süre zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kayıtların iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında davacılar ... Koç ve Necmi Koç yönünden dava tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmiş, bu davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, çekişmeli 1154 ada 23 parsel sayılı taşınmazın mezarlık vasfında olduğunu, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mezarlıkların özel mülke konu edilemeyeceğini, diğer taşınmazların Hazine ile ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu 1154 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ... Koç adına, 1154 ada 24 parsel sayılı taşınmazın Ramada Gümüş adına tapuda kayıtlı olduğunu, husumetin bu kişilere yöneltilmesi gerektiği, dava konusu 1154 ada 23 parsel sayılı taşınmazın mezarlık vasfında olduğunu, mezarlıkların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ve özel hukuk kişisi adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2016 tarihli ve 2016/169 Esas, 2016/501 Karar sayılı kararıyla, dava konusu 1154 ada 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın pasif husumetten, çekişmeli 1154 ada 23 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı taraf lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği saptansa dahi gerçek kişi adına tesciline karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 16.04.2019 tarihli ve 2016/12295 Esas 2019/2772 Karar sayılı kararı ile "... temyize konu 1154 ada 23 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak, öncelikle tarafların tüm delillerin toplanması, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacı ...'un zilyet ve tasarrufunda bulunan yerin taşınmazın tamamını mı yoksa bir kısmını mı kapsadığı, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün mezarlık vasfında olup olmadığı, aktif mezarlık mı yoksa metruk mezarlık niteliğinde mi olduğu, en son ne zaman defin işleminin yapıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması; ziraatçi bilirkişisinden, davacı ...'un talep ettiği bölümün niteliği, ne zamandan beri ve nasıl kullanıldığı ve bu bölümün mezarlık olup olmadığı hususunda, dava konusu edilen bölümü etraflıca gösterir şekilde değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflar eklenmiş ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli rapor istenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği..." belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve 2019/747 Esas 2021/243 Karar sayılı kararıyla; 1154 Ada 22 ile 24 nolu parsel saylı taşınmazların bozma ve temyiz konusu yapılmadığından bu taşınmazlar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Hazine yönünden tapu kayıt maliki olmadığından açılan davanın husumet nedeniyle reddine, dava konusu 1154 ada 23 parsel sayılı taşınmazın becayiş ile davacının murisi tarafından alındığı, becayişten bugüne kadar taşınmazın aralıksız davacı ve ailesi zilyetliğinde olduğu, taşınmazın eskiden mısır tarlası olarak kullanıldığı, üzerinde bulunan değişik cinsteki ağaçların davacının önceki selefleri tarafından dikildikleri, taşınmaz üzerinde bugüne kadar davacıdan başka hak iddia edenin olmadığı, taşınmazın evveliyatında mezarlık olmadığı, davacının hak iddia etmiş olduğu alanın aktif mezarlık olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 1154 Ada 23 nolu parselde, 03.12.2020 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide 23/B olarak kırmızı renkli hat ile gösterilen 4.188,20 m2’lik alanın davalı ... Belediyesi adına bulunan tapu kaydının iptali ile, iptal edilen bu alanın aynı adada en son parsel numarası verilerek davacı adına, aynı fen bilirkişi raporunda 23/A olarak gösterilen 2.241,50 m2’lik alanın aynı ada ve parsel numarası ile davalı ... Belediyesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle,dosyada toplanan delillerden mahkemece taşınmazın tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın davacıya ait olduğunu, 30-35 yıl önce satın aldığını, taşınmazdaki ağaçları davacının diktiğini, dava konusu taşınmazın bir kısmında bulunan mezarların davacının izni ile konulduğunu, davacının kendi aile efradının kullandığı bir mezarlık olduğunu, köyün kullanıma bırakılmış bir mezarlığın bulunmadığını, Büyükşehir Belediyesince yapılmış bir tahsis işlemi bulunmadığını, iptaline karar verilemeyen ksım hakkında hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, yerel mahkemece davacı tarafa sadece kabul kararı verilen 23/B harfi ile gösterilen kısma yönelik hesaplanan bedel üzerinden harç tamamlattırıldığından kararının mevcut hali ile tam kabul olduğunu, buna rağmen yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabının kısmen kabul gibi hesaplandığını, davalı Hazinenin davada yasal hasım olması sebebi ile Hazine lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek öncelikle kısmen ret kararının bozulmasını, aksi halde yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7. maddesinin s bendi gereğince “mezarlık alanlarını tespit etmek, mezarlıklar tesis etmek, işletmek, işlettirmek, defin ile ilgili hizmetleri yürütmek” işlerinin büyükşehir belediyesine devir olduğunu, bilirkişi raporunda kabul kararı verilen kısmın tamamının ağaçlarla kaplı olduğu bildirilmiş ise de; 3998 sayılı Mezarlıkların Korunması Hakkındaki Kanunun 2. maddesi gereği ve ilerleyen zamanlarda mahallenin mezar yerine ihtiyaç duyacağından verile kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarına göre, mezarlıkların zilyetlikle kazanılamayacağını, mahalle muhtarı ve azalarının belediyeye başvurarak mezarlık içerindeki ağaçların kesilmesini talep ettiklerini, mezarlığa mahalle sakinlerinin ihtiyacı olduğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle kısmen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun; 14. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir; " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

16. Maddesi şöyledir; “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzel kişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüz ölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.

D) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tabidir.

17. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."

4721 sayılı ... Medeni Kanununun; 713. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, davada çekişmeli taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmeyip sadece kısmen kabul kararı verilen fen bilirkişi raporuna ekli krokide 23/B olarak gösterilen kısım yönünden tapu kaydının iptali kararı verilmiş olduğundan, 23/A olarak gösterilen kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, edinme sebebini değiştirecek bu kısım hakkında da tescil hükmü kurulması isabetsiz olmuştur.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle

Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına, hükmün 1. .bendinin sonuna “kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına” kelimelerinin yazılmasına 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. Maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın yatıran tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.