Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8978 E. 2023/3552 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, vergi kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 116 ada 119 ve 122, 112 ada 37, 38 ve 73 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına müştereken tesciline karar verilmesini istemişler; bozmadan sonra 112 ada 37, 38 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davalarından feragat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların kadastro öncesi ve sonrası tapu kayıtlarının Hazine adına olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 713. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle 116 ada 119 ve 122, 112 ada 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle eşit paylarla davacı ... ve arkadaşları adına tapuya tesciline; 112 ada 73 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2014/1767 Esas, 2014/3650 Karar sayılı ve 01.04.2014 tarihli kararıyla, "...Mahkemece 3402 sayılı Yasa'nın 46/1. maddesi koşulları yönünden inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez. O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, davacı Hazinenin tutunduğu, 4753 sayılı Yasa uyarınca tesis edilen ve tespit dayanağı olan 13.12.1961 tarih, ve 81, 82 ve 181 sayılı tapu kayıtlarının tesisine esas belirtmelik tutanağı araştırılmak, bulunması halinde 19 nolu toprak tevzi çalışmaları sırasında taşınmazlar yönünden herhangi bir kayıt ya da belgenin uygulanıp uygulanmadığı belirlenmek, varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmek, komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile tespit dayanağı kayıt ve belgeler celbedilmek suretiyle dosya ikmal edilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, fen bilirkişisi, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davacı ya da maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmelidir. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, bir beldede geçmişte kaçak ve yitik kişilerin yaşamış olmasının, o yöredeki tüm taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldığı anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurulmalı, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu'nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacılar lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacıların çekişme konusu 116 ada 119 ve 122 parsel sayılı taşınmazlara uzun zamandır zilyet olduklarına ilişkin somut bir delilin dosyada mevcut olmadığı, davacıların iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayıp, dava konusu 116 ada 119 ve 122 parseller yönünden davanın kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2.Aynı Kanun'un 46. maddesinde, "– Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.

Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle veya toprak tevzii suretiyle verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına tespit ve tescil olunur. Bu şekilde hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri gerçekleşinceye kadarki süre içinde evvelce tahakkuk ettirilenler de dahil olmak üzere ecrimisil alınmaz.

Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte, Hazinenin mülkiyetinden çıkmış bulunan veya amme hizmetine tahsis edilen taşınmaz mallar hakkında bu madde uygulanmaz.

İlgililerin, daha önce kadastrosu yapılan yerlerde bu maddeye dayanan talep ve dava hakkı, bu Kanun'un yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle düşer." düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 120,60 TL

temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.