Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8989 E. 2023/3259 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 25.11.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/152 E., 2019/658 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 151 ada 7 no.lu parselin tamamının davalı ağabeyi ... adına, 6 no.lu parselin davalı ... adına, 1 no.lu parselin ise ... köy tüzel kişiliğine izafeten ... adına tescil edildiğini, 151 ada 7 no.lu parsel içinde iki adet kargir ev ve aralarında evlerin avlusunun mevcut olduğunu, bu evlerden birisinin davalı kardeşi ...'e, diğer kargir evin kendisine ait olduğunu, kadastro çalışmalarında ise iki ev ve avlusunun tek parsel olarak davalı ... ... adına tescil edildiğini, 151 ada 6 no.lu parsel iki kısım iken kadastro çalışmalarında davalı ... adına bir bütün olarak tescil edildiğini, bir kısmı kendisine ait olan 7 no.lu parselin içinde kalan evin devamı olup zilyetliğinde olduğunu, 6 no.lu parsel iki kısım olup bir kısmının kendisine, diğer kısmının ise davalı ...'a ait olduğunu, diğer dava konusu 151 ada 1 no.lu parselin de bir kısmının kendisine ait olduğunu, kendisine ait olan kısım evinin önü olup içinde çok eski bir kuyu mevcut olduğunu, kendisine ait olan kısım ev kadar eski yıllardan beri evinin avlusu olarak kullanımında olduğunu, burayı eskiden bir kısmını hayvanların gübresini koydukları ve bir kısmını havyanları dinlendirdikleri yer olarak kullandıklarını, kadastro çalışmalarında bu kısım ayrılmadan 1 no.lu parselin davalı ... adına tescil edildiğini, bu taşınmazları 30-40 yıldan beri eklemeli zilyet olarak malik sıfatı ile kullandığını ileri sürerek, dava konusu parseller içinde kalan ve kendisine ait olan kısımların tapusunun iptali ile tek ve ayrı parsel olarak tapuda adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli ve 2016/725 Esas, 2018/303 Karar sayılı kararı ile eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 13 hükümlerine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, taşınmazların kadastro çalışmaları esnasında bir kısmının ..., bir kısmının ... ve bir kısmının da ... köyü tüzel kişiliği adına tescil edildiği, dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ve ziraat bilirkişiler ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi raporları gözönüne alındığında; (A) ve (C) harfleri ile belirtilen bölümlerde o tarihte bina olduğu, (B) ve (D) harfi ile gösterilen alanların boş arazi olduğu, (E) ve (F) harfi ile gösterilen alanların köy içinde olduğu, birbiri ile bütünlük halinde olduğu ve buraların boş arazi olduğunun bildirildiği, teknik bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen alanda mevcut duvarların 11-15 yıllık olabileceği ve mahalli bilirkişi beyanlarından da anlaşılacağı üzere o alanda bulunan üzüm sıkma yeri ile kısmen harman yeri olarak kullanılan alanların davacı ve geçmişte ataları tarafından kullanıldığı, bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanlarının Mahkeme gözlemi ile uyumlu olduğu, davalıların bu durumun aksini ispat edecek herhangi bir beyanda bulunmadıkları, bu hali ile davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/954 Esas, 2018/1023 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece hüküm kurmaya elverişli deliller toplanıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2019/2315 Esas, 2021/696 Karar sayılı kararıyla, davacının iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkili idareye ait olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olması sebebiyle özel mülkiyete konu olamayacağını, Mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/2315 Esas, 2021/696 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusuna konu 151 ada 1 parselin (E) harfiyle gösterilen 405,69 m2 yüz ölçümündeki kısmının köy yerleşim alanı içinde olduğu, köy halkının ortak kullanım alanlarından olmadığı, kadastro tespitlerinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süredir, davasız ve aralıksız olarak, malik sıfatıyla, önceleri davacının babası tarafından, onun ölümüyle davacı tarafından özel harman yeri ve üzüm sıkma yeri olarak tasarruf edildiği, dolayısıyla (E) harfiyle gösterilen kısım yönünden kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile zilyetlik durumunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu nedenle Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.050,59 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.