"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dilekçesinde, çayırlık ve bağ niteliği ile 50 yıldan beri tasarrufunda bulunan taşınmazın kadastro sırasında 113 ada 1 parsel içerisinde Hazine adına tescil edildiğini açıklayarak, tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.03.2011 tarihli ve 2009/96 Esas, 2011/45 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 113 ada 1 parselin teknik bilirkişinin 13.10.2010 hakim havaleli raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 22.488,07 m² yüzölçümlü kısmının Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 2.737,13 m² taşınmaza ilişkin davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (8.) Hukuk Dairesinin 07/06/2012 tarihli ve 2011/7967 Esas, 2012/5498 Karar sayılı kararıyla "...Mahkemece yapılacak iş; kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve daha önce keşfe götürülmeyen ziraat mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle kadastro tespitinin yapıldığı 16.02.2007 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1977– 1987 yılları arası) ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift ... fotoğraflarının merciinden getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğinin, niteliğinin ve kullanım süresinin, ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözleri bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlenerek, bundan sonra taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu kabul edilerek,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
Bingöl ili Genç ilçesi Bayırlı köyü Güvercinlik mevkiinde bulunan 113 ada 1 parselin fen bilirkişisi ...'ün 15/09/2017 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 25361,009 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,
Fen bilirkişisi ...'un 13/12/2010 havale tarihli raporuna bağlı krokide (A) harfi ile gösterilen 2737,13 metrekarelik taşınmaza ilişkin davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, hukuka aykırı verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını, terör nedeniyle taşınmazı terk etmek zorunda olduklarını, taşınmazın çayır olarak hayvanlara yem verilmek suretiyle kullanıldığını, taşınmazın bir bütün olduğunu kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesinin doğru olmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3. Ancak Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının olması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, bozma öncesinde verilen kararda 22.000 metrekarelik bölüm için davacı adına tesciline karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından temyiz edilmeyip, davalı Hazinenin temyizi ile kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Ancak bozma sonrasında usuli müktesep hakka aykırılık oluşturacak şekilde davacı lehine 25.361,09 metrekarelik bölüm yönünden tescil kararı verilmiş olması isabetsizdir.
4. Öte yandan davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazların kayıtları dosya arasına alınmış ise de, anılan taşınmazları senetsizden edinip edinmediği belirlenmemiştir. O halde senetsizden edinilen taşınmazların kadastro tutanakları dosya arasına alınmalı, belgesiz zilyetlik yoluyla sulu arazide 40 dönüm, kuru arazide 100 dönüm taşınmaz edinebileceği gözetilerek, davacının senetsizden edindiği taşınmazların sulu ve kuru arazi ayrımı ve oranlaması yapılmak suretiyle davacının belgesiz zilyetlik yoluyla edinebileceği taşınmaz miktarı belirlenmeli; sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların sair temyiz itirazlarının reddine,
Yukarıda belirtilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.