"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 31.10.2018
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1425 E., 2020/662 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 119 ada 123 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tapuya tescil edildiğini ancak taşınmazın bir kısmını 1987 yılında satın aldığını ve yaklaşık 30 yıldır nizasız ve fasılasız zilyetliğinde olduğunu, ekip biçtiğini belirterek dava konusu taşınmazın kullanımında olan kısmının tapu kaydının iptal edilerek adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısımı üzerinde incelenen haca fotoğraflarında tarımsal faaliyet ve kullanımın olmadığı, zirai bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazda uzun yıllardır tarımsal faaliyet yapılmadığı ve imar ihyanın tamamlanmadığının belirtildiği, davacının kadastro tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl fasılasız ve davasız malik sıfatı ile zilyet olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 30 senedir kendisine ait olduğunu, ekip biçtiğini ama asfalt üretim tesisi için kiraya verdiğinden son 10 yıldır ekip biçmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazda davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluşmadığının kabulü ile davanın reddine dair Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazı tarafsız ve bağımsız tanık beyanları, mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişilerinin beyanından da anlaşılacağı üzere yine tanık olarak dinlenilen ...'tan 1987 yılında satın aldığını, 1987 yılından dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız olarak yaklaşık 30 yılı aşkın süredir zilyetliği sürdürdüğünü, taşınmazın bulunduğu konum itibariyle köy yerleşim yerinde bulunan taşınmazın yol yapım süreçinde ihtiyaca binaen karayollarının yol yapım sürecinde asfalt üretim tesisi olarak kullanılmak üzere yüklenici şirkete kiralanmış olup kiracı şirketin kullanımına sunulduğunu, söz konusu asfalt üretim tesisinin kullanımına sunanadek taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetlerde bulunduğunun, tanık beyanları, mahalli bilirkişileri ve tespit bilirkişisinin beyanı ile sabit olduğunu, mahalli ve tespit bilirkişilerin dosyaya sunmuş oldukları beyanlarından hareketle taşınmazın zilyetliğimde bulunduğu 10 yıl önce asfalt üretim tesisinin kullanımına sunulmak üzere kiraya vermiş olması sebebiyle taşınmazın tarıma elverişli olmaması taşınmazın zilyetliğinde bulunduğuna halel getirmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun; 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu 119 ada 94 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfıyla senetsizden Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve 16.07.2009 tarihinde tescil edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz ifraz sonucu 119 ada 123 parsel olmuştur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19/06/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.