Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9076 E. 2023/1337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın mal paylaştırma kastıyla hareket ettiği, davacının tenkis talebinden vazgeçtiği ve bozma kararına uygun hüküm kurduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret - Açılmamış sayılma

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iptal-tescil isteği yönünden davanın reddine, tenkis isteği yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...'ın, 84 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no.lu bağımsız bölümünü, intifa ... üzerinde kalmak kaydıyla davalı kızı ...’ye, 82, 238 ve 113 parsel sayılı taşınmazları da davalı oğlu ...'e temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescile, olmazsa miras payı oranında adına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tenkise ilişkin taleplerinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., murisin mal kaçırma amacı bulunmadığını, paylaştırma kastıyla hareket ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli ve 2012/375 Esas, 2014/352 Karar sayılı kararıyla, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.10.2018 tarihli ve 2018/2346 Esas, 2018/13351 Karar sayılı kararıyla; "Somut olayda ise, mirasbırakanın dava dışı 98 ada 83 parsel sayılı taşınmazını 15.04.2003 tarihli akitle dava dışı kızı Ummuhan'a devrettiği ayrıca dava dışı 84 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no.lu bağımsız bölümün davacı ..., 3 no.lu bağımsız bölümün de davalı ... adına 04.09.2003 tarihli satış akdiyle kayıtlı olduğu, Mahkemece dava konusu taşınmazlarla birlikte davalılar, davacı ve dava dışı Ummuhan'a temlik edilen taşınmazlara ilişkin akit tablolarının temin edilmediği, mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin usulüne uygun olarak saptanmadığı açıktır.Öte yandan, davacının davalı ... adına kayıtlı traktör, dükkan ve iş yerinin bedeli mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle satın alındığı iddiası ile tenkis isteği bulunduğu halde bu hususta olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.Hâl böyle olunca, hem taraflara hem dava dışı Ummuhan'a yapılan temliklere ilişkin akitlerin merciinden getirilmesi, taraflarca bildirilen tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle mirasbırakanın çocuklarıyla ve özellikle davacı ile beşeri ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, mirasbırakan adına kayıtlı halen 13 adet taşınmaz daha bulunduğu da gözetilerek mirasbırakanın iradesinin saptanması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi tenkis isteği bakımından olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın mal kaçırma değil, mal paylaştırma kastı ile hareket ettiği, geride 13 adet taşınmazının bulunduğu, davacı tarafın tenkis talebi yönünden davasını geri aldığı gerekçesiyle muris muvazaası hukuki nedenine dayalı iptal-tescil isteğinin reddine, tenkis isteği yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, temliklerin muvazaalı olarak yapıldığının ispat edildiğini, mirasbırakanın davacıya devrettiği dairenin bedelinin mirasbırakana ödendiğini, mirasbırakanın davalı oğlu ... ve kızı ...’yi daha fazla koruyup, kolladığını, yasal mirasçı olan tarafların annesi Nazmiye’ye hiç mal verilmediğini, dava dışı ...’a ise sadece bir arsa verildiğini, murisin davalı oğluna araç ve dükkan aldığını, bunların bedelini murisin ödediğini, davalı ...’ye ise iki adet daire verdiğini, davalı ...’in ise tarafların 10 katı fazla kazanımda bulunduğunu, kalan taşınmazların kıymetsiz olduğunu, davanın terditli olarak açıldığını, öncelikle muvazaa talebi bulunduğunu, bu mümkün olmazsa tenkis talebinde bulunulduğunu, muvazaa iddiasının ispatlanması nedeni ile tenkis taleplerinden vazgeçildiğini, iki ayrı talep ve dava varmış gibi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanun'un 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.