"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli dava sonunda verilen Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/05/2021 tarihli ve 2020/85 E. 2021/257 K. sayılı kararı davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10.01.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillern sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacı, ortak iş yapabilmek için dava konusu 1729 ada 5 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ... ...’e teminat olarak vermek üzere davalı ...’ı 20.11.2013 tarihinde satış yetkisini de içeren vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davalı ...’in çekişmeli taşınmazı vekalet görevini kötüye kullanarak diğer davalı ...’e devrettiğini, vekil ... ile davalı ...’nin çıkar ve iş birliği içerisinde kendisini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 792.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasını istemiş, 22.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dayandığı maddi vakıaları değiştirdiğini bildirmiş ve yargılama sırasında da terditli tazminat isteğini 1.395.707,00 TL’ye arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı ..., çekişmeli taşınmazı satın almadan önce ne kendisinin ne de işlerini yürüten oğlu ... ...’in, davacı ... ile diğer davalı ...’ı tanıdığını, çekişmeli taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu bildirip davanın reddini savunmuş, davacının ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları da kabul etmemiştir.
Davalı ..., davacının arkadaşı olduğunu, birlikte iş yapmaya karar verdiklerini, davacının taşınmazı teminat olarak göstermek üzere kendisini vekil kıldığını, ipotek tesis edilememesi nedeniyle taşınmazı diğer davalı ...’ye devrettiğini, devir karşılığında para almadığını, ...’nin oğlu ... ...’in kendisini kandırdığını, taşınmazın davacıya iadesi gerektiğini bildirmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 07/06/2016 tarihli ve 2014/166 E. 2016/189 K. sayılı kararı ile; davalı ...’nin çekişmeli taşınmazı iyi niyetli olarak iktisap ettiği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, vekil ...’in ise vekalet görevini kötüye kullandığının ispatlandığı gerekçesiyle 1.395.707 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 06/04/2017 tarihli ve 2016/15809 E. 2017/1776 K. sayılı kararı ile; ''... vekilin, vekalet verenin yararına yetkisini kullanması gerektiği gözetilerek satış bedelinin ödenip ödenmediği ve davalı ... ile oğlu ... arasında çıkar ve işbirliği ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususlarının üzerinde durulması, açıklanan hususların aydınlatılması için taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.'' gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21/03/2019 tarihli ve 2018/104 E. 2019/82 K. sayılı kararıyla; aynı gerekçelerle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, davalı ... bakımından bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
4.Bozma Kararı
Dairenin 08/10/2019 tarihli ve 2019/2777 E. 2019/5108 K. sayılı kararıyla; hükmüne uyulan önceki bozma kararında değinilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.'' gerekçesiyle karar bozulmuştur.
5. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20/05/2021 tarihli ve 2020/85 E. 2021/257 K. sayılı kararıyla; vekilin, vekalet verenin nezdinde özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, dava konu satışın gerçek bir satış olmadığı, satış bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığı, davalıların işbirliği içerisinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın tapu iptal ve tescil istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
6. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Temyiz Nedenleri
7.1. Davalı ...'nin dava konusu taşınmazı 792.000,00 TL ödeyerek satın aldığını, davacı ile diğer davalı arasında vekalet ilişkisinin kötüye kullanıldığı konusunda hiçbir bilgi sahibi olmadığını, ıslah dilekçesi ekinde ibraz edilen faturalardan hiçbirisinin devir tarihinden sonra düzenlenmediğini, davacı ve davalı ...'in birlikte hareket ettiklerini, dosyadaki eksper raporlarına göre satış bedelinin makul olduğunu, 25/11/2013 tarihli sözleşmenin çelişkili olduğunu, sonradan düzenlendiğini, dava dilekçesinde anlatılan vakıaların ıslah edilemeyeceğini, harç ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
8. Gerekçe
8.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
8.2. İlgili Hukuk
8.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
8.2.2. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
8.2.3. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu Yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. (IV/2.) ve (IV/4.) numaralı paragraflarda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlandığı, davalı ...'nin de vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK'nın 1024. maddesi aracılığı ile 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, diğer bir deyişle iyiniyetli sayılamayacağından kazanımının korunamayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...'nin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
9.3.2. Davalı ...'nin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Somut olayda, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri 1.395.705 TL olup, davacı vekili aşamada bu değer üzerinden 19/01/2016 tarihinde harcı tamamlamış olmasına rağmen yatırılan 10.309,77 TL tamamlama harcı gözetilmeksizin hüküm tesisi doğru olmamıştır.
9.3.3. Ne var ki; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 3. ve 4. bentleri hükümden çıkarılarak yerine 3. bent olarak "Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 95.340,74 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 13.525,40 TL peşin harç ile 10.309,77-TL tamamlama harcı mahsup edilerek bakiye 71.505,57 TL harcın davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 13.525,40 TL peşin harç ile 10.309,77-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 23.835,17 TL’nin davalı ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine” ve 4. bent olarak "Davacının bu dava nedeni ile bozma öncesi yapmış olduğu 1786,05 TL ile sonrasında yapmış olduğu tebligat ve posta gideri 145,60 TL ve temyiz başvuru harcı olan 218,50 TL olmak üzere toplam 2.150,15 TL yargılama giderinin davalı ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," cümlelerinin yazılması gerekir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün, (IV/9.3.3) no.lu paragrafta gösterildiği şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.