"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 1994 yılından beri ...’da yaşadığını, “ Unayık” olan soyadını 1992 yılında “Uyanık” olarak düzelttirdiğini ve yurt dışında evlilik yapması nedeniyle soyadının “Stolp” olduğunu, yurt dışında iken birileri tarafından 27.04.2006 tarihinde çıkartılan sahte nüfus cüzdanı ile ... 4. Noterliğinin 01.05.2006 tarihli, 16672 yevmiye no.lu vekaletnamesinin tanzim ettirildiğini, dava konusu 1030 parsel sayılı taşınmazdaki payının, anılan vekaletnamede vekil olarak görünen dava dışı ... tarafından davalıya satışının yapıldığını, nüfus cüzdanı ve vekaletname üzerindeki fotoğrafın, vekaletnamedeki parmak izlerinin kendisine ait olmadığını, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, dava konusu 1030 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 500/20038 oranındaki payın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş; Dairemizin bozma kararından sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesi uyarınca, dava konusu taşınmazın imar işlemine tabi tutulması neticesinde oluşan 6450 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptali ve tescil isteğini, taşınmazları yargılama sırasında edinen şirkete yöneltmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... aşamalarda, iyiniyetli 3. kişi olup, dava konusu taşınmazı 9 yıl önce satın aldığını, akaryakıt istasyonunun yakınındaki taşınmazları köylülerden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı Şirket, savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, her ne kadar kriminal raporda, dava konusu vekaletnamedeki parmak izlerinin mukayeseye uygun olmadığı belirtilerek sonuç bildirilmemiş olsa da örnek parmak izlerinin alınması sırasında davacı ... ile vekaletnamede ... olarak fotoğrafı bulunan kişinin aynı kişiler olmadığının tutanak altına alındığı, davacının vekaletname tarihinde yurt dışında olduğu, bir şekilde davacının kimliği ele geçirilerek düzenlettirilen vekaletname ile çekişme konusu payın davalıya satışının yapıldığı, tescilin yolsuz olduğu, ilk el olan davalının da 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 02.12.2019 tarihli ve 2019/4255 Esas ve 2019/6182 Karar sayılı kararı ile, "...Davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine....Dosya kapsamı ve getirtilen kayıtlardan dava konusu 1030 parsel sayılı taşınmazın karar tarihinden sonra 2018 yılında imar gördüğü ve 6450 ada 4, 5, 6451 ada 4 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 6450 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların dava dışı şirket adına ayni sermaye konulması yolu ile tescil edildiği, 6451 ada 4 parsel sayılı taşınmazda ise 229878/394444 oranındaki payın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, imar yolu ile oluşan parsellerde davalıya ait payların yalnızca dava konusu 1030 parsel sayılı taşınmazdan mı yoksa başka parsellerdende mi geldiğinin saptanması, yalnızca dava konusu 1030 parselden geldiğinin saptanması halinde davacıya ait iken davalıya satılan 500/20038 payın, imar parsellerindeki paya oranlanarak bulunacak pay üzerinden davanın kabul edilmesi, 1030 parselle birlikte başka parsellerden de pay geldiğinin saptanması halinde yine oranlama yapılmak suretiyle davacıya ait iken davalıya satılan 500/20038 payın karşılığının bulunarak bu pay üzerinden davanın kabul edilmesi, davalı ...’nın dava dışı şirkete ayni sermaye olarak koyduğu paylar yönünden HMK'nın 125. maddesinin gözetilmesi için karar bozulmalıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, yolsuz tescil iddiasının sabit olduğu, ilk el konumunda bulunan davalı ...'nın TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, öte yandan davalı ...'nın, 6450 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını yargılama sırasında temlik alan diğer davalı Şirket'in yönetim kurulu başkanı olduğu, bu nedenle taşınmazları edinimi iyiniyetli olmayan davalı Şirket'in de TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı Şirket'in 6450 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlardaki payları ile davalı ...'nın 6451 ada 4 parseldeki payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı ...'nın iyiniyetli olup tapu siciline güven ilkesi gereği taşınmazı parasını ödeyerek satın aldığını, bu nedenle davalının kazanımı korunarak husumetin notere ve tapu mdürülüğüne yöneltilmesi gerektiğini, davacının davasını ispatlayamadığını, imza incelemesi soncunda da bir neticeye ulaşılamadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. ... Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”, 1025/1-2. maddesinde; "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
2. Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usulü kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09/05/1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, Dairemizin bozma kararında ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Davalı ...'nın 1030 parsel sayılı taşınmazda 12143/20038 pay sahibi olduğu, bu payından 500/20038'ini davacıdan, geriye kalanını ise dava dışı 3. kişilerden edindiği, anılan taşınmazın yargılama sırasında imar görmesi neticesinde 6450 ada 4 ve 5 ile 6451 ada 4 parsellerin oluştuğu, bozmadan sonra dosyaya getirtilen kayıtlardan davalı ... adına kayıtlı 6451 ada 4 parselin 229878/394944 payı ile davalı Şirket adına kayıtlı 6450 ada 4 parselin 185809/293689 payının ve 6450 ada 5 parselin tamamının eski 1030 parselden geldiği anlaşılmakla; davalı ...'nın eski 1030 parselde davacıdan edinmiş olduğu 500/20038 payın taşınmazın imar görmesi sonucu oluşan 6450 ada 4 ve 5 ile 6451 ada 4 parsellerdeki davalılar adına kayıtlı paylara oranlanması, davalı ...'nın 6451 ada 4 parseldeki 229878/394944 payının ne kadarının imar öncesi 1030 parseldeki 500/20038 payından geldiğinin açıkça tespit edilmesi, tespit edilecek pay üzerinden iptal tescile karar verilmesi gerekirken davalı ...'nın 3. kişilerden edindiği payların gözardı edilmesi hatalıdır.
3. Her ne kadar, yukarıda belirtilen hususlar davalı Şirket adına kayıtlı olup kabul kapsamına alınan 6450 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar bakımından da geçerli ise de; bu hususlar davalı Şirket tarafından temyize getirilmediğinden Dairemizce bozma nedeni yapılmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yönünden BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
08.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.