Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9457 E. 2021/7638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında adı, soyadı ve baba adı yer alan ancak edinme sebebi belirtilmeyen davacının, kök parsel kayıtlarında tahsis ile edinim yaptığı görülen kişi ile aynı kişi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak tapu kaydındaki edinme sebebinin düzeltilmesi talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile kök parsel kayıtlarında tahsis ile edinim yaptığı görülen kişinin aynı kişi olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, özellikle tapu istem belgesindeki ek listelerin, nüfus kayıtlarının, kolluk kuvveti aracılığıyla yerleşim yerinde aynı isimde başka kişilerin olup olmadığının, davacı tarafından sunulan belediye kayıtlarının ve S.S. ... Yapı Kooperatifi kayıtlarının incelenmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu kaydında düzeltim ( tespit istemli ) isteğine ilişkindir.

Davacı, kök ... parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, anılan taşınmazın 1985 yılında babası tarafından S.S. Yapı Kooperatifinden satın alınarak adına tahsisen tescil ettirildiğini, tapu kayıtlarında ad, soyad ve baba adı bilgilerinin yer almasına rağmen edinmesine ilişkin bilgiler bulunmadığından herhangi bir işlem yapamadığını ileri sürerek, ... ada ... sayılı parseldeki pay sahibi ... oğlu ... ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, mülkiyet nakline sebep olunmaması için gerekli araştırmaların yapılması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... oğlu ...’in tapudaki edinme sebebinin tahsis olarak düzeltilmesine ilişkin karar, Dairece; ‘’ … Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK 26/1 hükmü "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." şeklindedir. Somut olayda, davacı ... kütük kaydındaki kişinin kendisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istediği halde talep aşılarak ... ada ... parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... oğlu ...'in tapudaki edinme sebebinin “Tahsis” olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... oğlu ...'in tapudaki edinme sebebi “İmar” olmasına rağmen "Tahsis" olarak değiştirilmesi de isabetsizdir. Hal böyle olunca, taleple bağlı kalınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu eski ... parselden ifrazen oluşan ... ada ... parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında davacı ... oğlu ...'in 78/44895 pay sahibi olduğu ve "imar (TSM) 10.02.2005" olarak kayıtlı olduğu, eski ... parsel sayılı taşınmazın kütük kaydında ise ... oğlu ...'in 1/8 pay sahibi olduğu ve "tahsis 04.12.1985" olarak kayıtlı olduğu kayden sabittir.

Öte yandan, Tapu Müdürlüğünün 07.03.2014 tarihli yazısı ile kayıt maliki ...'in eski ... parsel sayılı taşınmazdaki ediniminin S.S. ... Yapı Koop.'nin 04.12.1985 tarihli ve 6361 yevmiyeli tahsis işlemine dayandığı, ilgili malikin kimliği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.

Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.

Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.

HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.

Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:

1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.

2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.

3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.

4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.

5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.

Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.

Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki;

a- Getirtilen 04.12.1985 tarihli ve 6361 yevmiye no’lu tapu istem belgesi incelendiğinde; kök ... ve dava dışı taşınmazların S.S. ... Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken, kooperatif adına hareket eden kişilerce ek listelerde gösterilen şahıslar adına tahsis edilmesinin istendiği anlaşıldığından, tescil işleminde dikkate alınan ve kimlik bilgilerinin bulunduğu ek listelerin, ilgili tapu müdürlüğünce ayrıntılı araştırma yapılarak anılan ek listelerin bulunarak gönderilmesinin istenmediği,

b- Nüfus müdürlüğünden, malik görünen ‘’ ... oğlu ... ‘’ ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığının araştırılmadığı,

c- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerindeki kolluk aracılığıyla, malik görünen ‘’ ... oğlu ... ‘’ ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı,

d- Davacı tarafın ibraz ettiği belediye kayıt örnekleri ( tahakkuk fişleri, tahsilat makbuzları vd. ) eklenmek suretiyle doğruluğunun ve varsa ilintili diğer evrakların ilgili belediyeden araştırılmadığı,

e- Her ne kadar üzerinden zaman geçmiş olsa da, S.S. ... Yapı Kooperatifi kayıtlarının ilgili idari birimlerden sorulmadığını, anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca, ( a ), ( b ), ( c ), ( d ) ve ( e ) bentlerinde belirtilen araştırmaların yapılması ile toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.