Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9458 E. 2023/5610 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/496 E., 2021/901 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi- Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...(Sinop) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/150 E., 2021/6 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Sinop ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini oysa dava konusu taşınmazın 20 yılı aşkın bir süredir davacının nizasız ve fasılasız tasarruf ve zilyetliğinde bulunduğunu, kendisini bildi bileli sürüp ektiği taşınmazı için kimseyle ihtilafa düşmemiş olan davacının, taşınmazın adına tescil edildiği düşüncesiyle zilyetliğini devam ettirmekteyken ...'ın tarafına gönderdiği ... Noterliğinin 15.08.2016 tarihli ve 3169 sayılı ihtarnamesi üzerine tapuda yaptığı incelemede taşınmazın davalı adına tescil edildiğini öğrendiğini, davalının dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının taşınmazda 35-40 yıldır zilyetliğinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın dedesi ...'nun olup ... öldükten sonra oğlu ... 'nun dava konusu taşınmazı annesi ... 'ye verdiğini, bu nedenle de taşınmazı kendi adına yazdırdığını, davacının da bu hususu bildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2019 tarihli ve 2016/356 Esas, 2019/19 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tarafların müşterek mirasbırakanları ...'dan intikalen geldiği, davacının 20 yılı aşkın bir süredir zilyet olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.05.2019 tarihli ve 2019/649 Esas, 2019/942 Karar sayılı kararıyla; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 06.01.2021 tarihli ve 2021/496 Esas, 2021/901 Karar sayılı kararıyla; mirsbırakan ...'nun taşınmazlarının erkek çocukları Arslan Nuri ve Abdullah arasında pay edildiği, davalının annesi ...'ye mirasbırakanından herhangi bir taşınmaz intikal etmediği ancak davacının babası Arslan Nuri'nin kız kardeşi ...'ye köy içinde sokak diye tabir edilen bir taşınmazı karşılıksız verdiği, akabinde Arslan Nuri'nin dava dışı Ali Topal isimli bir şahsın sulu taşınmazına ihtiyaç duyduğu ve Ali Topal'ın taşınmazını alabilmek için ...'ye üçlü bir takas teklifinde bulunarak Ali Topal'ın sulu taşınmazını aldığı, Ali Topal'ın da ...'nin sokak diye tabir edilen taşınmazını aldığı, ...'ye de dava konusu taşınmazın verildiği, dava konusu taşınmazın bu şekilde davalının annesi ...'nin mülkiyetine geçtiği, bu hususun özellikle davacı tanığı ...'in beyanı ile de doğrulandığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın adına tescil edileceğinden endişe duymadığından zilyetliğini devam ettirdiğini, aradan yedi yıl geçtikten sonra davalı ...'ın dava konusu taşınmazı üç yıldır ekip biçmek suretiyle işgal edildiğinden bahisle dava açacağını bildirdiği, ihtarname tebliğ edilince tapuda yaptığı inceleme sonucu söz konusu taşınmazın senetsizden ... adına tescil edildiğini öğrendiğini ve tapu kaydının iptali davasını açtığını, taşınmazın davacının babası ...'nun malik sıfatı ile tasarruf ve zilyetliğinde iken sağlığında oğluna devretmesi ile intikal ettiğini, babasının sağlığında başlayan zilyetliğin vefatından sonra da kesintisiz olarak devam ettiğini, ... Belediye Başkanlığı'na babası tarafından verilen 29.04.1998 tarihli Emlak Vergisi Beyannamesi'nin taşınmazın babası ...'ya ait bulunduğunun resmi belgesi olduğunu, davalı tanığı ... hariç diğer tüm tanıkların dava konusu taşınmazın ...'ya ait olup sağlığında erkek çocukları arasında paylaştırıldığı ve doğu tarafının Abdullah'a, batı tarafının Aslan Nuri'ye verildiği, kız çocuklarına taşınmaz verilmediği, Abdullah ve Arslan Nuri'nin babalarının sağlığında taşınmazları malik olarak ekip biçtikleri, Arslan Nuri'nin vefatından sonra da davacı tarafından kullanıldığı, kadastro tespiti sırasında dahi davalı ...'nin zilyet olmadığı şeklindeki tanıklığına rağmen davanın reddine karar verildiğini, taşınmazın ilk sahibi ...'nun yaptığı taksimin herkes tarafından kabullenildiğini ve dava konusu taşınmazdan başka davalı taşınmaz olmadığını, dava konusu taşınmazın davacı ...'ya ait olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2021/496 Esas, 2021/901 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakan ...'nun terekesine ait olan çekişmeli taşınmazın yapılan taksim neticesinde davacının babası olan ...'ya kaldıktan sonra, ...'nun çekişmeli taşınmazı satış, bağış vb. hukuki nedenler ile davacıya zilyetliği ile birlikte devir ettiğinin davacı tarafça ispat edilememiş olmasına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Sinop ili, ... ilçesi, ... köyü kadastro çalışma alanında bulunan 118 ada 2 parsel sayılı 1460,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.