Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9651 E. 2022/2832 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

.....

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/02/2019 tarihli ve 2013/178 Esas, 2015/1140 Karar sayılı tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararın bozulmasına dair Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2019/1398 Esas, 2021/3946 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, Şanlıurfa Merkez Örencik köyünde bulunan 47 ve 48 parsel sayılı taşınmazların maliki olan davacının bu taşınmazların güneyinde yer alan yaklaşık 12 dönüm civarındaki taşlık ve kayalık taşınmazı imar-ihya ettiğini ileri sürerek, davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

2.1. Davalı Hazine vekili, davanın reddine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

2.2. Dahili davalı Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.3. Dahili davalı Şanlıurfa ..., davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

3.1. Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/12/2015 tarihli ve 2013/178 Esas, 2015/1140 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine imar-ihya sebebine dayalı tescil koşullarının oluştuğunun keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile uzman bilirkişilerden alınan raporlardan anlaşıldığı gerekçesiyle, dava konusu taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi hususu da dikkate alındığı belirtilerek, davanın kabulü ile; Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Örencik Mahallesi 422 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri, ...'un 14/05/2014 tarihli raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilen 8.359,11 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline dair karar verilmiş, kararın davalılar Hazine, ... ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11/10/2018 tarihli ve 2016/1835 Esas, 2018/5700 Karar sayılı kararı ile onanmış, tarafların karar düzeltme yoluna gitmemesi üzerine 26/11/2018 tarihinde kesinleşmiştir.

3.2. Bu kez davacı vekilinin 28.12.2018 tarihli dilekçesi ile taşınmazın toplulaştırma çalışmaları neticesinde 102 ada 2 ve 102 ada 3 parsellere revizyon gördüğü ileri sürülerek, hükmün tavzihinin talep edilmesi üzerine Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/02/2019 tarihli ve 2013/178 Esas, 2015/1140 Karar sayılı ek kararıyla; hükmün infazında tereddüt hasıl olduğunun anlaşılması, yüzölçümde bir değişiklik olmayacağı gerekçesiyle, tavzih talebin kabulüne, Mahkemenin 14/12/2015 tarihli hükmünün;

"Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Örencik Mahallesi 422 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri, ...'un 14/05/2014 tarihli raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilen 8.359,11 m2'lik alanın tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişileri, ...'un 14/05/2014 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına" şeklindeki (1) numaralı fıkrasının;

"Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Örencik Mahallesi 422 parselden toplulaştırma sonucu dağıtım gören/ifrazen oluşan 25/12/2018 tarihli Kadastro Müdürlüğü yazısında ve eki krokide belirtilen (A) harfi ile gösterilen 8.354,00 m2'lik kısmı Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Örencik Mahallesi 102 ada 2 parselde kalan, 5,11 m2'lik kısmı Şanlıurfa ili Haliliye ilçesi Örencik Mahallesi 102 ada 3 parselde kalan alanların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 25/12/2018 tarihli Kadastro Müdürlüğü yazısı eki krokinin tarihli raporunun kararın eki sayılmasına" şeklinde tavzihine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin ek kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bozma İlamı

Ek karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2019/1398 Esas, 2021/3946 Karar sayılı ilamıyla; “6100 sayılı HMK'nın "hükmün tavzihi" başlıklı 305. maddesinde, tavzihin koşulları açıklandığı; hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile değiştirilemeyeceği ifade edildiği, ne var ki Mahkemece, 08.02.2019 tarihli tavzihin kabulüne ilişkin ek karar ile hüküm fıkrasına, haklarında verilmiş bir karar bulunmayan ve toplulaştırma sonucu oluştuğu belirtilen 102 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların eklenmesi suretiyle hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların değiştirildiği, tashih veya tavzih, verilen hükmün hukuka uygunluğunu kontrol etmeye yarayan bir kanun yolu olmadığı gibi, yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün değiştirilmesi de hukuken mümkün olmadığı, hal böyle olunca; tavzih yoluyla, hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen şekilde değiştirilerek yeniden hüküm tesis edilmesinin yasal düzenlemeler karşısında olanaklı olmadığı, Mahkemece, tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabul kararı verilmesinin isabetsiz olduğu” hususlarına değinilmek suretiyle bozulmuştur.

V. KARAR DÜZELTME

1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Yargıtay bozma ilamına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar Düzeltme Nedenleri

Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, kesinleşen ilam ile Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuran davacıya karar altına alınan koordinatları belirlenmiş taşınmazın toplulaştırma işlemi ile parsel numarasının değiştiğinin bildirildiğini ve hükmün infazının reddolunduğunu, her ne kadar bozma ilamında tavzih ile hüküm fıkrasında mükellefiyet değişemez denmişse de bu dosyada verilen tavzih ile hiç bir mükellefiyet değişikliği veya hak kaybı veya kazancı olmadığını, aynı koordinat içinde hüküm altına alınmış bulunan yeni parselin hüküm altına alınarak hükmün infazının sağlandığını, bu husus göz ardı edilerek yeni bir dava açılarak kesinleşmiş hüküm delil gösterilerek yeni bir yargı sürecinin boşuna masraf ve yargı yüküne sebebiyet vereceğini ileri sürerek, verilen kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davada verilen kabul kararının tavzihi talebine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükmün tavzihi başlıklı 305. maddesinde “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlemesi yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. 1971 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, Şanlıurfa ili, Örencik köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz bölümü dağ vasfıyla tescil harici bırakılmış, çekişme konusu taşınmaz bölümünün de içinde bulunduğu 3.656.455,64 metrekarelik taşınmaz idari yoldan 13/03/2013 tarihinde 422 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edilmiş, bilahare taşınmazın 22.03.2018 tarihinde yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde 8.354,00 metrekare yüzölçümlü kısmının 102 ada 2 parsel, 5,11 metrekare yüzölçümlü kısmının ise 102 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı Şanlıurfa Kadastro Müdürlüğünün 25.12.2018 tarihli yazısından anlaşılmıştır.

3.3.2. Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazları yerinde değildir. Ne var ki; Mahkemelerce verilen hükümlerin infaz kabiliyetinin bulunması asıldır. Çekişme konusu 422 parsel sayılı taşınmazla ilgili kurulan hükmün infaz edilemediği Şanlıurfa Kadastro Müdürlüğünün 25.12.2018 tarihli yazısı ile belirtilmiş ise de, Mahkemece hüküm verildikten sonra dosya arasına alınan belgeler ile çekişme konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu yörede toplulaştırma yapıldığı anlaşılmakla ilgili Tapu Müdürlüğünce davacı adına tesciline hükmedilen taşınmaz bölümünün toplulaştırma işlemi ile ifraz gördüğü parsellerde davacının hükmedilen payı hisselendirilmek suretiyle paydaş kılınabileceği, hükmün bu hali ile infazının mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

3.3.3. Hal böyle olunca; karar düzeltme incelemesinin yapıldığı iş bu tarih itibariyle 22.04.2021 tarihli bozma gerekçelerinin eksik kaldığı, hükmün tavzihine karar verilmesinin bu gerekçe ile de doğru olmadığı anlaşılmıştır.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/04/2021 tarihli ve 2019/1398 Esas, 2021/3946 Karar sayılı bozma ilamına kararın (V/3.3) numaralı paragrafında belirtilen hususunda eklenmesi suretiyle usul ve yasaya aykırı tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararın BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, 06/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.