"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli 2018/35 Esas 2019/18 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın yeniden reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 30/05/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat Mustafa Bulut ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer davalılar gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...tarafından 25/10/1962 tarihli ve 168 yevmiye numaralı Noter senedi ile 289 ada 15 ve 16 parsel, 288 ada 1 ve 2 parsel, 312 ada 1 parsel ile 311 ada 6 parsel sayılı taşınmazların doğu kısmının kardeşi Naile’ye, batı kısmının ise kendisine isabet edecek şekilde taksim edildiğini, kendisinin başka yerde ikamet ettiğini, çekişme konusu taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek, iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, 27/10/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile bahse konu Noter senedi içeriğinde 288 ada 3, 4, 5 ve 6 parsel ile 312 ada 17, 18, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların da yer aldığını, bu nedenle bu taşınmazlar yönünden yapılan tespit işleminin de hatalı olduğunu ileri sürerek, iptal tescile karar verilmesini istemiş, Manavgat Kadastro Mahkemesinin 2015/24 E., 2015/107 K. sayılı ve 15/07/2015 tarihli kararı ile askı ilan süresi geçtikten sonra ıslah ile davaya dahil edilen taşınmazlar yönünden görevsizlik kararı verilerek eldeki dava dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap şartlarının lehlerine oluştuğunu, kadastro tespitlerinin bu duruma göre yapıldığını, elektrik ve su aboneliklerinin 20 yılı aşkın süredir adlarına olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalı gerçek kişilerin kadastro tespitinden önce en az 20 yıl süreyle taşınmazlara davasız, aralıksız, malik sıfatı ile zilyet olduğu ve taşınmazların mülkiyetini kazandığı, ispat yükü kendisinde bulunan davacının iddiasının ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davacıya devir ve teslim edildiğini, taşınmazın teslimiyle mirasbırakan ...Kılınç'ın taşınmazlardaki tasarruf ehliyetinin son bulduğunu, ...'ın taşınmazları devrettiği tarihten sonraki işlemlerin batıl olduğunu, taşınmazlar hakkında muhtar senedi ya da tapu-noter senedi düzenlenmesinin tapu hükmünde olduğunu, tapulu taşınmazın başkası tarafından kullanılmasının mülkiyet hakkını kazandırmayacağını, davalıların dosyaya sunduğu tüm belgelerin geçersiz olduğunu, belgeler altındaki imzanın mirasırakan...'e ait olmadığını, dava ve sözleşmeye konu taşınmazların aynı olduğunu, davacının kardeşleri tarafından yapılan devir ve satış işlemlerinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 24/05/2018 tarihli 2018/10 Esas 2018/272 Karar sayılı kararıyla; dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların değerinin 10.000,00 TL olarak belirlendiği, Mahkemece yapılan keşif sonrasında sunulan bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazların değerinin 15.594,00 TL olarak saptandığı, bu değere göre 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. 30. ve 32. maddeleri uyarınca işlem yapılması, daha sonra taraflarca ileri sürülen deliller toplanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik kalan harç tamamlanmadan karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile 09/02/2017 tarihli kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince harç ikmali yapıldıktan sonra 02/05/2019 tarihli karar ile aynı gerekçeyle davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23/02/2021 tarihli 2019/867 Esas 2021/170 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, mükerrer tescile neden olacak şekilde iptal tescile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesine ait 02/05/2019 tarihli kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...tarafından 1962 tarihinde düzenlenen Noter senedi ile davacıya devir ve teslim edildiğini, devir ile birlikte mirasbırakan...’ün dava konusu taşınmazlarda zilyetliğinin son bulduğunu, tapusuz taşınmazların taşınır mal hükmünde olduğunu, ancak tapusuz taşınmazlar hakkında muhtar senedi veya noter senedi düzenlenmesinin tapu hükmünde olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, kararın (III.) ve (IV/3.) no.lu paragraflarda belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.