Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9699 E. 2023/5122 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/88 E., 2021/500 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.11.2018 tarihli ve 2016/3592 Esas ve 2018/6898 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış ve dava dilekçesine ekli krokide yer alan ev ve bahçenin davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2010/787 Esas, 2015/88 Karar sayılı kararıyla; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın tescil harici bırakıldığı, davacının söz konusu taşınmaza 1984 tarihinde ev ve bahçe yapmak sureti ile zilyetliğe başladığı, zilyetliğinin aralıksız ve fasılasız dava tarihine kadar sürdüğü, taşınmazda davacı haricinde herhangi bir kimsenin hak iddia etmediği, ayrıca taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilen taşınmazlardan olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek nitelikte taşınmazlardan olduğu ve dava tarihi itibari ile 20 yıllık zilyetlik süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.11.2018 tarihli ve 2016/3592 Esas, 2018/6898 Karar sayılı kararıyla; yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahallinde yapılan keşifte dava dilekçesine ekli, dava konusu yeri gösterir krokinin bilirkişi marifetiyle yerine uygulanmadığı gibi bu krokide gösterilen dava konusu yer ile hükme esas bilirkişi raporuna ek krokide dava konusu olarak gösterilen yerin gerek şeklen gerekse yüzölçümü olarak birbirine uymadığının görüldüğü, o halde öncelikle dava, dilekçeye ekli krokide gösterilen taşınmaza yönelik olduğuna göre ekli kroki bilirkişi marifetiyle uygulanarak davaya konu taşınmazın kesin olarak tespit edilmesi ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2019/88 Esas, 2021/500 Karar sayılı kararı ile; dava tarihi itibariyle 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, imar ihya koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın 1986 yılında imar ve ihya edildiğini ancak aradaki süreye dair bir inceleme yapılmayıp rapor alınmadığını, 1986 - 1987 - 1988 - 1989 - 1990 yıllarına ait uydu görüntülerinin getirtilmesi halinde davanın ispat edilmiş olacağını, davacının dava konusu yere 1984 yılında taş ve kerpiçten ev yaptığını ve bahçesini ekmeye başladığını, taşınmazın bulunduğu köyün mahalleye dönüştüğünü, taşınmazın köye çok yakın konumda olup köyiçi mevkiinde bulunduğunu, kullandığı evin 333,51 m², ekip biçip geçimini sağladığı bahçesinin ise 4.594,71 m² olduğunu, bu hususta dava dilekçesi ekinde krokinin sunulduğunu, dava dilekçesine ekli krokide belirtilen alan dışında fazlaca bir alan talep etmediklerini, ziraat ve inşaat bilirkişilerinin davanın değerini çok yüksek belirlediklerini, taşınmazın kuru arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci maddeleri ve 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Davanın kabulüne ilişkin verilen önceki hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtildiği şekilde işlem ve bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu doğmaktadır. Ne var ki; bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.

Mahkemece, bozma kararı sonrası yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın hükme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde kesin olarak tespit edilemediği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; üç kişilik jeodezi mühendisinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak dava konusu taşınmazın kesin olarak belirlenmesi, bu belirlemeye göre taşınmazın meradan açma olup olmadığı, imar - ihya gerektirir nitelikte bulunup bulunmadığı, gerekiyor ise imar - ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı belirlenerek sonucuna göre davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümlerinin oluşup oluşmadığı ve davacı adına senetsizden edinilmiş taşınmaz bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının 40/100 dönüm norm sınırları kapsamında kalıp kalmadığı hususlarının tespiti ile 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde düzenlenen yasal ilanların da yapılması gerektiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken bozma kararının gerekleri yerine getirilmeksizin noksan inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.