Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9782 E. 2022/8316 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu oluşan sınır ve ölçü uyuşmazlığı nedeniyle davacının kadastro öncesi zilyetliğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : AMASRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, .... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu maliki olduğu 116 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 350,00 metrekare yüz ölçümünde olmasına rağmen 256,59 metrekare olarak tespit ve tescil edildiğini, eksik 45,50 metre kare yerinin 116 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklendiğini ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 116 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 45,50 m2 lik kısmının tapu kaydının iptali ile kendi taşınmazına eklenerek tapuya tescilini istemiştir.

II.CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Amasra Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/02/2021 tarihli ve 2020/220 Esas, 2021/42 Karar sayılı kararı ile 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle, yörede yapılan kadastro çalışmalarında 1994 yılında belediyenin kendisine verdiği belgeyi kadastro elemanlarına verdiği halde bu belgenin değerlendirilmediğini, babasının engelli ve okur yazar olmamasının kötüye kullanıldığını, 1958 yılından bu yana 350 m2 lik yere zilyet olmalarına rağmen kadastro çalışmalarında taşınmazın 256,59 m2 olarak tespit edildiğini, davalının sınırından 45,00 m2 lik eksik ölçü yapılmış olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03/09/2021 tarihli ve 2021/1137 Esas, 2021/649 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 14/08/2020 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 28/10/2008 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV.3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.