"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 112 ada 51 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın babası Halil Sabancı'ya ait iken ölümü ile mirasçıları olarak kendisi ile kardeşlerine kaldığını, aralarında yapmış oldukları taksim sonucunda bu taşınmazın kendisine düştüğünü ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın babası ... adına söz tespit ve tescil edildiğini, zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davacının kadastro öncesi nedenlere dayanarak itiraz ettiği, 3402 sayılı Kanun'un 12. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, mirasbırakanın kadastrodan önce mi sonra mı öldüğü, muvazaa bulunup bulunmadığı, taşınmazın davacı tarafından fiilen kiraya verilip verilmediği hususunun araştırılmadığını, tanıkların dinlenmediğini, hak düşürücü süre nedeniyle red kararı verilirken Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3.maddelerindeki iyi niyet ve dürüstlük kurullarının değerlendirilmediğini, davalılardan ...'ın adına haksız şekilde yapılan kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra kötüniyetli olarak 65 yaş aylığı alabilmek için taşınmazı diğer davalı ...'a devrettiğini, somut olayda hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; davada kadastro öncesi nedene dayanıldığından ve dava tarihi itibarıyla Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre geçirilmiş olduğundan, davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 05.04.1996 tarihi ile davanın açıldığı 22.10.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenle; davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.