Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1028 E. 2024/1233 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1010 E., 2021/1134 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/557 E., 2021/476 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... köyü köy içi mevkiinde bulunan 113 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine tespit edildiğini, taşınmaz içinde tahminen 300 m2 yerin kendilerine ecdatlarından intikal ettiğini, bu yerin dedesi ve babası tarafından harman ve samanlık olarak kullanılmakta olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında köyde kimse olmadığı için dava konusu yerin Maliye Hazinesi adına tespit gördüğünü ve tapuya bu şekilde yazıldığını, dava konusu taşınmazların dedesinden babasına, babasından da kendilerine intikal etmiş olup uzun yıllardır 50-60 yıldır nizasız fasılasız harman ve samanlık olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmazın zeminde kullanıldığı alan itibari ile Hazine arazisi ile uzaktan ve yakından hiçbir ilgi ve alakasının bulunmadığını ileri sürerek Maliye Hazinesi adına kayıtlı 113 ada 12 parsel nolu taşınmazdan tahminen 300 m2’lik yerin tapusunun iptali ile babası ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; dava konusu 113 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın niteliği gereği özel mülkiyete konu olması ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, tüm mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması gerektiğini, kadastro tespit tarihinden dava tarihine kadar kanunda aranılan 20 yıllık zilyetlik süresinin dava tarihi itibari ile dolmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2016/557 Esas, 2021/476 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişiler ve davacı tanıklarının dahi taşınmazın evvelinde davacının dedesine ait olduğunu, dedesinin 4 çocuğunun aralarında taksim yaptığını ve davacının gösterdiği yerin davacının babası ... ve amcası ...'a kaldığını beyan ettiği, davacının babası ile amcasının aralarında taksim yapmadığını beyan etmeleri karşısında davacının dava dilekçesinde taşınmazın babasına kaldığı iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dava konusu yerin dedesinden gelme bir taşınmaz olduğunu, babası ve amcaları arasında rızai taksim yapıldığını, amcasının oğlu ...’ın Hafik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/813 E. 2013/36 sayılı kararı ile kendisine düşen yeri adına tescil ettirdiğini yargılama sırasında beyan ettiğini, keşifte taşınmazın babasına ait olduğunu söylediğini, eksik inceleme ve delilerin takdirinde yanılgıya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2021 tarihli ve 2021/1010 Esas, 2021/1134 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın harman olarak kullanıldığını, davacının babası ile birlikte dört kardeşe ait olduğunu, davacının babası ve 3 amcası arasında taksim yapıldığını, dava konusu yerin davacının babası... ile amcası ...'ye kaldığını, davacının amcaları ... ve ...’e kalan yerlerin mahkeme kararı ile alındığını söyledikleri, bu beyanlara göre taşınmazın taksim sonucu davacının babası... ve amcası ...'ye kaldığı, diğer kardeş ... mirasçısının ise öncesinde çekişmeli taşınmaz içinde kalan komşu 113 ada 35 (yeni 112 ada 51) parseli Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.09.2013 tarih 2013/7331 E. 2013/9169 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen mahkeme ilamı ile adına tescil ettirdiği, hal böyle olunca dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli bölümünün ½ payı üzerinde davacının mirasbırakanı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı, bu nedenle Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tamamı yönüyle reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul ile kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Hazine adına ham toprak vasfıyla tescilli olduğunu, özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiasını ispat edemediğini, kabule göre ise İstinaf Mahkemesince söz konusu durumun aksinin kabul edilmiş olmasına göre davacının babasının diğer mirasçıları ile amcası ... veya mirasçılarının durumu itibariyle taraf teşkilinin sağlanmadan hüküm kurulmasının da doğru olmadığını, öte yandan İstinaf Mahkemesince dava dışı karar hüküm gerekçesi yapılmış olmakla, söz konusu karara ilişkin dosyanın getirtilerek her iki davanın birlikte görülmediği göz önünde bulundurularak delillerin bütün olarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 113 ada 12 parsel sayılı 13.109,90 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın ham toprak vasfıyla 31.05.2007 tarihinde Hazine adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra bu taşınmaz için Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/813 E-2013/36 K sayılı kararı ile; davacı olarak ... tarafından Mal Müdürlüğüne karşı açılan davada yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve 206,13 m2'lik yerin bu parselden ifrazı ile davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaline ve ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 13.02.2014 tarihinde kesinleştiği, böylece çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazın 12.903,77 m2 yüzölçümü ile Hazine adına tescilli hale geldiği, daha sonra 11.10.2021 tarihinde 3402 sayılı Kanun'un 22/A maddesi gereğince 112 ada 39 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin işin esasına yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişme konusu taşınmazın 22/A uygulaması sonucunda 112 ada 39 parsel numarasını almış olmasına rağmen, Mahkemece 113 ada 36 parsel numarası belirtilmek suretiyle hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısımla ilgili olarak ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken infazı kabil olmayacak ve tescilde tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olması da doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda değinilen yönlerden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının C-2 bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine C-2 nci bent olarak;

"Davalı Hazineye yönelik davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, ... parsel sayılı taşınmazın Harita Teknikeri Bilirkişi ...’in 28.06.2021 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 302,68 m2 yüz ölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile bu parselden ifrazına, aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle 1/2 payının Sivas 1. Noterliğinin 03.10.2017 gün ve 021533 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki miras payları oranında ... mirasçıları adına, kalan 1/2 payın ise davalı Hazine adına tesciline" cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.