Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1438 E. 2024/15 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerinde bulunan evin muhdesat olarak tespit edilip kaydedilmemesi nedeniyle Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen, mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmaması uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında 102 ada 5 parseldeki evin muhdesat olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişken, evin aslında 121 ada 1 parselde olduğunun anlaşılması ve mahkemenin bu hususta 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca muhdesat tespiti yapmaması, Yargıtay’ın kararında maddi hata bulunduğu ve bu hatanın kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/194 E., 2021/347 K.

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Kapatılan 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mirasbırakan dedesi ... köyü 107 ada 5 parsel, 102 ada 5 parsel ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazları bulunduğunu, müvekkilinin babası ...'ın erkek kardeşi ...'ın hissesini satın aldığını, davalının babası ... ise diğer kardeşi ...'ın hissesini satın aldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında davalı ...'in, müvekkiline ve amcası ...a isabet eden kısmı da kendi adına yazdırdığını ileri sürerek 107 ada 5 parsel, 102 ada 5 parsel ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek hissesi oranında müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.06.2016 tarih ve 2015/690 Esas 2016/318 sayılı kararıyla; kök mirasbırakan ...'dan kalan yerlerin usule uygun olmayan taksiminin geçerli kabul edilmeyeceği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi'nin 05.02.2020 tarih ve 2016/16765 Esas 2020/216 Karar sayılı kararıyla; "Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 107 ada 5 ve 121 ada 1 parsellerle ilgili usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına; 102 ada 5 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanında, 102 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin davalı ... tarafından yaptırıldığını belirttiği halde bu beyan üzerinde durulmamış, diğer tanıklardan bu husustaki bilgileri sorulmamış, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesinde yer alan “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verileceğine” ilişkin düzenleme gereğince taşınmaz üzerinde bulunan evin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesi uyarınca muhdesat olarak beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekip gerekmediğinin belirlenmesi" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ...'nun 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan evlerin davalı ... tarafından yapıldığını ve ...'a ait olduğunu beyan ettiği, 07.06.2016 havale tarihli kadastro bilirkişisi ...'ın raporu ve ekli krokisi incelendiğinde 102 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfında olduğu ve üzerinde ev bulunmadığı, mahalli bilirkişi beyanında da 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evlerin davalı ... tarafından yapıldığı belirtildiğinden ve Yargıtay 16.Hukuk Dairesi'nin 05.02.2020 tarih ve 2016/16765 Esas 2020/216 Karar sayılı bozma ilamında 107 ada 5 parsel ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ilk kararın onandığı ve taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığından kesinleştiği, 102 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde herhangi bir muhdesat bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile ... köyü 102 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/70 Esas - 2016/73 Karar sayılı veraset ilamında belirlenen paylar oranında davacı adına kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,

2-" ... ada 5 parsel ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/70 Esas - 2016/73 Karar sayılı veraset ilamında belirlenen paylar oranında davacı adına kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına," ilişkin kısmın Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 05.02.2020 T. 2016/16765 E. 2020/216 K. İlamı ile onandığı ve sonrasında kesinleştiği anlaşıldığından bu kısım yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalıya ait olan evin 121 ada 1 parselde olduğu 16. Hukuk Dairesi tarafından yanılgıya düşülerek 102 ada 5 parsel sayılı taşınmazda ev bulunduğunun belirtildiği, Mahkemece yeniden keşif yapılarak 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki evin tespiti gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Hukuk Genel Kurulunun 13.04.2011 tarihli ve E:2011/9-72, K:2011/99; 23.10.2002 tarihli ve E:2002/10-895, K:2002/838; 02.07.2003 tarihli ve E:2003/21-425, K:2003/441; 13.04.2011 tarihli ve E:2011/9-72, K:2011/99; 15.03.1972 tarihli ve E:1968/1-277, K:176; 01.03.1995 tarihli ve E:1995/7-641, K:117; 23.01.2002 tarihli ve E:2001/1-1010, K:2002/1; 12.07.2006 tarihli ve E:2006/4-519, K:527; 04.11.2009 tarihli ve E:2009/13-370, K:2009/480; 13.03.2013 tarihli ve 2013/5-10, 2013/348 E.K sayılı kararları;

2.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6 ıncı Baskı, İstanbul 2001, Cilt 5, sayfa 4771 vd.)

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, 121 ada 1 parsel sayılı 2 katlı kargir ev bir katlı ahşap ev ve arsası ile 102 ada 5 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Somut olayda; davacı, mirasbırakanından intikalen gelen taşınmazlar hakkında miras payı oranında tescil talep etmiş, Mahkemece, geçerli bir taksimin olmadığı, davacının miras payının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 05.02.2020 tarihli kararıyla 107 ada 5 parsel ile 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın onanmasına, 102 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise içerisinde bulunan muhdesatlar yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19 uncu maddesi gereğince değerlendirme yapılmasına değinilmiş ise de, 102 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde muhdesat bulunmadığı, dava konusu edilen 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde muhdesat bulunduğu ve Daire kararında maddi hata yapıldığı anlaşılmıştır.

3.Maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi "kamu düzeni" ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001) Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayabileceğimiz bu hal usul hukukunun vazgeçilmez temellerinden birisi olup kamu düzeni ile ilgilidir. Ne var ki, usuli kazanılmış hak kuralının istisnalarından birisi de maddi yanılgıya dayalı bozma kararına uyulmuş olmasıdır. Bu kapsamda vurgulanmalıdır ki, maddi hataya dayalı olan bir bozma kararına uyulmuş olunması halinde usuli kazanılmış hakka değer verilmesi mümkün değildir.

Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında da, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda, usulünce dosyada delil olarak dayanılan ve uyuşmazlığın esasına etkili olacak bir belge veya delilin incelenmesinde veya bunlara benzer durumlarda yapılan inceleme sırasında gözden kaçma veya yanlış algılama sonucu açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar ve maddi gerçeğin göz ardı edilmesi, yargıya duyulan güven ve saygınlığı, adalete olan inancı ve daha da ötesinde Anayasa ile korunan "Hukuk Devleti" ilkesini sarsacaktır. Bu nedenle Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin bozma kararı usuli kazanılmış hakların istisnası olan maddi hata niteliğinde olup söz konusu bozma ilamına uyulmakla verilen karar hakkında usulü müktesep haktan bahsedilemez.

3. Hâl böyle olunca; yukarıda değinilen somut olgu ve ilkeler ışığında çekişmeli 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesinde yer alan “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verileceğine” ilişkin düzenleme gereğince taşınmaz üzerinde bulunan evin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesi uyarınca muhdesat olarak beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekip gerekmediği yönünden bir karar verilmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.