Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1439 E. 2023/6260 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/866 E., 2021/1394 K.

DAVA TARİHİ : 12.12.2016

HÜKÜM/KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ:...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/573 E., 2021/264 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ili,...ilçesi... mahallesi 108 ada 11 parsel numaralı taşınmazın hatalı olarak davalı Kurum adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın davacıya ait yine aynı yerde bulunan 108 ada 12 parsel numaralı gayrimenkulün devamı olduğunu, söz konusu arazinin iki ayrı parça olarak yazılmasını gerektirecek bir sınır bölünmesinin olmadığını ve arazinin düz şekilde ve tek parça bulunduğunu, söz konusu arazinin daha evvel mirasbırakanları tarafından kullanıldığını ve kendisine intikal ettiğini, 11 parsel numaralı arazinin kendisi tarafından 12 parselde olduğu gibi 40 yılı aşkındır çay bahçesi olarak kullanıldığını, mirasbırakanları ile birlikte kullanımının 100 yılları geçtiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, katıldığı duruşmada davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.2018 tarihli ve 2016/669 Esas, 2018/491 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın uzun süredir davacıya ait olduğu ve davacı tarafından çay bahçesi vasfıyla kullanıldığı, köylülerin dava konusu taşınmazla herhangi bir bağlantısının bulunmadığı, kadastro sırasında yapılan yanlışlık nedeni ile davalı ... üzerine tapuya kayıt ve tescil edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın davalı ... Belediyesi ve dahili davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli ve 2019/1797 E., 2019/2191 K. sayılı kararı ile; eksik araştırma ve inceleme neticesinde verilen kararın doğru olmadığı, ayrıca çekişmeli taşınmazın ... adına tapuda kayıtlı olduğu, bu hali ile davanın tapu kayıt maliki aleyhine açıldığı, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının ise tapu kayıt maliki olmadığından davada taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmasına rağmen Mahkemece ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı re'sen davaya dahil ettirilerek hakkında kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmesinin de isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, ... ili,...ilçesi... mahallesinde bulunan 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal hasım olmayan davalının harçlardan ve yargılama giderinden muaf tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tam kabulüne karar verilmesi sonucu yasal hasım olmayan davalı aleyhine müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın dere yatağı vasfını haiz olduğunu, davacının taşınmazı herhangi bir şekilde kullanmasının söz konusu olmadığını, taşınmazın dere yatağında bulunması nedeniyle özel mülkiyete konu alamayacağını ve zilyetlikle edinilemeyeceğini, Mahkemece gerekçeli kararda 3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğunu ancak 5 nolu ara kararı ile harcın davalılardan alınmasına şeklinde karar verildiğini, Mahkemece verilen bu kararın hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığını, yasa hükmü uyarınca harçların da davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/866 Esas, 2021/1394 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı itibariyle; çekişmeli taşınmazın 40-50 yıldır çay bahçesi olarak kullanıldığı, ziraat bilirkişi raporunda çay ocaklarının 25-30 yaşlarında olduğunun belirtildiği, jeodezi bilirkişisi tarafından tespit tarihinden geriye doğru olacak şekilde yapılan 1975, 1980 ve 2004 tarihli hava fotoğrafları incelemesi sonucunda çekişmeli taşınmazın 1975 yılına ait hava fotoğrafında teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alan ve parselin diğer bölümlerinin bütünüyle çay bahçesi niteliğinde ve 108 ada 12 parsel ile bütünlük oluşturacak şekilde kullanıldığının belirtilmesi karşısında, çekişmeli taşınmazın ekonomik amaca uygun şekilde kullanıldığının ve böylelikle adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf isteminin yerinde olmadığı; ne var ki, somut olayda çekişmeli taşınmaz halen tapuda ... adına kayıtlı olup dava tescil davası olmadığından davalı ... yasal hasım olmadığı gibi, 6099 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen 36/A maddesinin de uygulama olanağının bulunmamasına göre davalının vekalet ücreti de dahil olmak üzere yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiği halde yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, anılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği, HMK'nun 353/1-b.2 nci maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabulüne hükmedilmesi halinde dahi davanın mahiyeti gereği zorunlu hasım olan müvekkili belediye aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu,...ilçesi... mahallesi 108 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliği ile 02.05.20008 tarihinde Güresen Köy Tüzel kişiliği adına tespit edilmiş olup tespite itiraz olunmaması üzerine tespitin 19.03.2009 tarihinde kesinleştiği, akabinde taşınmazın tahsisen devir işlemi ile 10.07.2014 tarihinde davalı ... adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 9.041,75 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.