Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1450 E. 2023/7317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından kazanılmış hak iddiasıyla tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının kazanılmış hak iddiasının ispatı için gerekli araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı, özellikle taşınmazın kamulaştırma alanı içerisinde kalıp kalmadığı, imar planı durumu ve niteliği gibi hususların yeterince araştırılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/57 E., 2020/110 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda,Kapatılan 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Alaşehir ... köyü 156 ada 19 parsel sayılı 4.524,44 m2 yüzölçümlü olarak tapuda kayıtlı taşınmazın çok uzun yıllardan beri malik ve zilyet olduğunu, davacının bu taşınmazının kuzeydoğu hududu boyunca devam eden patika yol kenarına yaklaşık 15-20 yıl kadar önce beton direk ve tel çekmek suretiyle taşınmazını sınırlandırdığını, bu tarihte taşınmazın henüz tapulu olmadığını, davacının bu hudut boyunca taşınmazının kenarına beton direk dikip tel ile çevirmesi sebebiyle hiçbir niza yaşanmadığını, mevcut yola hiçbir tecavüzü olmadığını, teknik bir konu olan kadastro tespiti işlemleri sırasında, kadastro sınırı zeminde ayırt edici bir şekilde gösterilemediğinden davacının bu işlemden haberi olmadığını, taşınmazını aynen kadastro tespitinden önceki şekli ve sınırı ile kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek sınırlandırmanın iptali ile beton direk - tel çekilerek uzun yıllardan beri kullanılan şekline göre sınırlandırmanın düzeltilmesini, yine taşınmazın 4.524,54 m2 olan yüzölçümü miktarının da sınırlandırma ile uyumlu olarak 4.637,21 m2 olarak düzeltilmesini ve tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Müdahale talebinde bulunan ... dilekçesinde özetle; davanın açılma sebebinin kendisinin ...'a karşı yola vaki müdahalesinin önlenmesi davası açması olduğunu, yolu kendileri ve diğer mahalle sakinlerinin kullandıklarını, davacının açtığı davada kendisinin ve diğer köy yolunu kullanan kişilerin de hakkı bulunması itibari ile davacının Hazineye karşı açtığı davaya davalı yanında müdahil olarak katılmak istediğini belirtip davanın reddini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.12.2012 tarih 2010/82 Esas 2012/347 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne, Manisa ili Alaşehir ilçesi ... köyü ... mevkii 13 ve 19 parsellerin arasında kalan (paftada yol olarak bırakılan) ve fenni bilirkişilerin 10.10.2011 tarihli rapor ve krokisinde kırmızı kalemle boyalı (A) harfiyle gösterilen 112.67 m2 lik kısmın davacıya ait 19 parsele ilavesi suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile feri müdahil temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.05.2013 tarih 2013/3800-4988 E-K Sayılı kararıyla "Somut olayda dava sadece Hazine'ye yöneltilmiş, Horzumalayka Köyü Muhtarlığı davada taraf gösterilmediği gibi yargılama sırasında da davaya dahil edilmemiştir. Taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip karar verilmesi isabetsizdir. O halde Mahkemece, öncelikle husumet yaygınlaştırılarak Köy Tüzel Kişiliğinin de davaya katılımı sağlanmalı" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişilerin 10.10.2011 tarihli rapor ve krokisinde kırmızı kalemle boyalı (A) harfi ile gösterilen 112,67 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacıya ait 156 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilavesi suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine, davalı ... vekili ve fer'i müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.10.2016 tarih 2015/6828 Esas 2016/8523 Karar sayılı kararıyla "doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle ... davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden keşfi izlemeye olanak sağlar şekilde ayrıntılı harita ve rapor düzenlemesi istenmeli, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. BOZMAYA UYULARAK VERİLEN MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 112,67 m2 lik kısmının kadastro çalışmalarında yola bırakacak şekilde taşınmazın içerisinden geçirildiği, toplanan tüm delillere göre dava konusu taşınmazın davacıya ait 52 parselin devamı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle,

1-Davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine,

2-Dahili davalılar Alaşehir Belediyesi ile Manisa Büyükşehir Belediyesi aleyhine açılan davanın kabulü ile, Manisa ili Alaşehir İlçesi ... köyü 156 ada 51,52 parseller ile 156 ada 53 parsel arasında kalan (paftada yol olarak bırakılan) 10.06.2019 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli ek4 krokide mavi renkle boyalı ve (A) harfi ile gösterilen 112.67 m2 lik kısmın davacıya ait 52 parsele ilavesi suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın Belediye yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, taşınmazın yol olduğunun ispatlandığı davacının da kazanımı bulunmadığı anlaşıldığına göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Davacı, Alaşehir ilçesi ... Mahallesinde yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır.

2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de bozma gerekleri yerine getirilmeden yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosya içeriğinden bölgede DSİ tarafından kamulaştırma yapıldığı anlaşılmış olup kamulaştırma evraklarının dosya arasına alınarak çekişmeli taşınmazın kamulaştırma sınırları içerisinde kalıp kalmadığı ve taşınmazın imar planı dahilinde kalıp kalmadığı tespit edilmemiş, ziraat mühendisi bilirkişisinin hüküm vermeye elverişli olmayan yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiş, hava fotoğrafı incelemesi de yetersiz olup taşınmazın niteliği somut olarak ortaya konulmadan yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden taşınmazın Barajın mutlak mesafeli koruma alanında ve varsa kamulaştırma sahasında kalıp kalmadığının sorulması, kamulaştırma sahasında kalıyor ise kamulaştırmaya ilişkin tüm evrakların dosya arasına alınması, taşınmazın imar planı içerisinde kalıp kalmadığı büyükşehir ve ilçe belediye başkanlığından sorulması, imar planı içerisinde ise onay tarihinin tespit edilmesi, dava konusu taşınmazın dava tarihinden (imar uygulaması var ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının dosya arasına alınarak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması;

4. Keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğunun, kimden intikal ettiğinin ve ne şekilde kullanıldığının, imar-ihyaya konu edilip edilmediğinin, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiğinin, taşınmazın öncesinin yol ya da yol boşluğu olup olmadığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; beyanların komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmesi,

5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, taşınmazın yol olup olmadığı, davacıya ait taşınmaz ile bir bütün halinde kullanılıp kullanılmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması;

6. Jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümünde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmazın öncesinde yol veya yol boşluğu olup olmadığı, davacıya ait taşınmaz ile bir bütün halinde kullanılıp kullanılmadığını belirtir şekilde rapor alınması;

7. Fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve komşu parselleri de gösterir şekilde harita düzenlettirilmesi;

8. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın kamulaştırma sahası içerisinde kaldığının anlaşılması halinde tespit hükmü kurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

9. Kabule göre de, eldeki dava yol olarak tescil harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkin olup davalı Hazine yasal hasım konumunda olmasına rağmen Mahkemece Hazine yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde ilgili Belediyelere iadesine; Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere;

11.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.