"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ...’ın 2005 yılından sonra davalı kızının yanında kalmaya başladığını, bu dönemde mirasbırakanın ameliyat olması gerektiğini, yeşil kart çıkarılması için adına kayıtlı taşınmazların davalıya devrinin gerektiği telkini ile mirasbırakandan vekaletname alındığını ve mirasbırakana ait dava konusu 325 ve 463 parsel sayılı taşınmazların ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devredildiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazların mirasbırakan tarafından bizzat ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine devredildiğini, 2002 yılından ölümüne dek mirasbırakana baktığını, tedavi giderleri dahil tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, mirasbırakanın minnet duygusu ve bakımını sağlamak amacıyla taşınmazları devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının mal kaçırmak olmayıp, bakımını sağlamak olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazlardan başka mirasbırakanın malvarlığının bulunmadığını, temlikin makul bir sınırda olmadığını, temlikin mirasbırakanın kalça kemiğinden rahatsızlandığı tarihlerde yapılmış olduğunu, mirasbırakanın yeşil kart adı verilen uygulamadan yararlandığını, bu durumun bile taraflar arasındaki asıl amacın bakım gözetim değil mirastan mal kaçırma amacını taşıdığını, Mahkemece tenkis talebinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06/02/2020 tarihli ve 2020/1653 E., 2021/2741 K. sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 30/11/2020 tarihli ve 2019/3009 E., 2020/6348 K. sayılı kararı ile; ‘‘...Somut olaya gelince, mirasbırakanın maliki olduğu 2 parça taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı kızına devrettiği, geride başka taşınmazı kalmadığı, mirasbırakanın bakım ihtiyacını taşınmazlarından bir tanesini vererek karşılaması mümkün iken her iki taşınmazını temlik ettiği, mirasbırakanın amacı kendisine baktırmak olsaydı malvarlığının tamamını vermek yerine daha azı ile yetinebileceğinden ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile makul karşılanabilecek sınırın aşıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; yukarıda belirlenen olgular değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarihli ve 2021/503 E., 2021/607 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla değil, bakımını sağlamak amacıyla temliki gerçekleştirdiği, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlardan başka malvarlığının bulunmadığını, tüm malvarlığının davalıya devredildiğini, makul oranın aşıldığını, mirasbırakanın kalça kemiğinin kırıldığı tarihte taşınmazlarını devrettiğini, bu dönemde murisin yeşil karttan yararlandığını, temlikin mal kaçırma kastıyla yapıldığını, davanın kabulü gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. bendinde; "İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı özellikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Hukuk Genel Kuruluna gönderir."
4721 sayılı TMK'nın 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
6100 sayılı HMK'nın 190. maddesinde "(1) ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." hükümleri düzenlenmiştir.
6.2.2. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (V/3.) numaralı paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesinin direnme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle HMK'nın 373/5. maddesi gereğince (V/2) numaralı paragrafta yer verilen Daire Kararının Düzeltilmesine, usul ve yasaya uygun olan İlk Derece Mahkemesinin direnme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-MUHALEFET ŞERHİ-
Dairenin 2020/1653 E., 2021/2741 K sayılı 24.05.2021 tarihli bozma ilamında belirtilen gerekçelerle direnme kararının temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.