Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1529 E. 2023/7680 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak ayrılan taşınmaz bölümünün tesciline ilişkin davada, davacının zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarını sağlayıp sağlamadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde uzun süredir tarım yapıldığına dair bir emare bulunmaması ve ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın ham toprak niteliğinde olduğunun belirtilmesi nedeniyle, davacının zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarını sağlamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/181 E., 2021/431 K.

DAVA TARİHİ : 17.01.2014-27.09.2014 (asli müdahil)

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarih, 2016/17475 Esas ve 2020/5171 Karar sayılı sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın asli müdahil yönünden reddine karar verilmiş; kararın asli müdahil ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı Zekeriya Karabulut;... ili, Merkez ... köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 1 ve 114 ada 17 parsel sayılı taşınmazların bir bütün olarak kullanıldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın ortasından hatalı olarak yol geçirildiğini ve taşınmazın ikiye bölündüğünü ileri sürerek paftasında yol olarak ayrılan kısmın adına kayıtlı olan taşınmazlar ile birleştirilerek tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asli Müdahil ..., 27.09.2014 tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmazlardaki davacıya ait payları satın aldığını, her iki taşınmaz arasından yol geçmediğini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.05.2016 tarih, 2014/11Esas, 2016/204 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmaz bölümünün harman yeri olarak kullanıldığı, fiili durumda yol alarak kullanılmadığı, ana yolun devamı niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davacı Zekeriye Karabulut’un taraf sıfatı bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, asli müdahil ...'ın davasının kabulü ile 114 ada 17 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Barış Akçora'nın 16.03.2016 tarihli kroki ve raporunda sarı renk ile gösterdiği 4.434,28 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali 114 adada yeni parsel numarası verilmek sureti ile asli müdahil ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarih, 2016/17475 Esas ve 2020/5171 Karar sayılı sayılı kararı ile; ziraat bilirkişisi raporunda nizalı bölüm üzerinde herhangi bir tarımsal ürün bulunmadığının ve taşınmazın ham toprak niteliğinde olduğunun belirlendiği, rapora ekli fotoğraflardan da çekişmeli taşınmazın imar-ihyasının tamamlanmadığının ve taşınmaz üzerinde uzun süredir tarım yapıldığına dair herhangi bir emare bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazda müdahil davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla iktisap şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı Zekeriya Karabulut yönünden davanın 02.09.2021 tarihinde kesinleştirildiği, yargılamaya asli müdahil ... yönünden devam edildiği belirtilerek ve bozma kararındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın asli müdahil yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asli müdahil temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların ortasından yol geçmediğini ve taşınmazları da buna göre satın aldığını, dava konusu taşınmazların bir bütün olarak kullanıldığını, eski tapu kayıtlarından da bu durumun anlaşılacağını, mahalli bilirkişilerin beyanlarının dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. 2007 yılında... ili, Merkez ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümü paftasında yol olarak gösterilmiştir.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asli müdahil ve davalı Hazine vekinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden asli müdahilden alınmasına,

Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.