"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: ELMADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden hükmün HMK’nın 305/A maddesi uyarınca tamamlanmasına ilişkin talebin 20/01/2022 tarihli ek karar ile reddine ilişkin verilen karar yasal süre içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı Halime’nin dava dışı oğlu ...’i Elmadağ Noterliğinin 16/05/2012 tarih ve 3138 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname kullanılmak suretiyle dava konusu 1906 parsel, 1909 parsel, 1911 parsel, 1912 parsel, 1913 parsel, 3874 parsel, 176 ada 3 parsel, 678 ada 11 parsel, 746 ada 7 parsel, 893 ada 8 - 9 parsel, 898 ada 7 parsel, 898 ada 8 parsel, 928 ada 1 parsel, 928 ada 2 parsel, 928 ada 3 parsel, 928 ada 4 parsel, 928 ada 5 parsel, 928 ada 6 parsel, 928 ada 7 parsel, 928 ada 8 parsel, 928 ada 9 parsel, 928 ada 10 parsel, 927 ada 5 parsel, 927 ada 6 parsel, 929 ada 1 parsel, 929 ada 2 parsel, 929 ada 3 parsel, 929 ada 4 parsel, 929 ada 5 parsel, 929 ada 6 parsel, 929 ada 7 parsel, 929 ada 8 parsel, 930 ada 5 parsel, 930 ada 6 parsel, 930 ada 7 parsel, 930 ada 8 parsel, 1039 ada 5 parsel, 1039 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki ¼ payın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı torununa temlik edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, devrin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, dava konusu taşınmazların devri karşılığında bedelin mirasbırakana ödendiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli 2016/369 Esas 2019/372 Karar sayılı kararıyla; davalının mirasbırakanın tüm bakım ve ihtiyaçlarını karşıladığı, dinlenen tanık beyanlarından da dava konusu taşınmazların bir kısmının yabancı bir kişiye devredilmesini mirasbırakanın ve ailesinin istemediği, bu konuda birçok konuşmaya şahit olduklarını beyan ettikleri, bu durumda dava konusu taşınmazların üçüncü bir kişi yerine mirasbırakının tüm bakım ve ihtiyaçlarını karşılayan davalı torununa piyasa rayicinden daha düşük bir bedelle satıldığı, mal kaçırma kastının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı mirasçı ...’e diğer mirasbırakan ...tarafından dava dışı 21 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devredildiğini, bu taşınmaz yönünden açılan davanın kabul edilerek kesinleştiğini, devir tarihi itibariyle mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu, işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
3.1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/01/2021 tarihli 2019/1496 Esas ve 2021/2223 Karar sayılı kararıyla; devir tarihi itibariyle mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, özel bakımını gerektirir hastalığının bulunmadığı, dava dışı mirasçı ...’e diğer mirasbırakan ...tarafından yapılan devrin dava konusu edildiği ve davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiği, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesine ait hükmün kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
3.2. Davalı vekili 18/01/2022 tarihli tavzih dilekçesinde özetle; davacının 2/6 miras payı oranında tapu kaydının iptali ile tescil hükmü kurulduğunu, dava konusu taşınmazların devre konu 1/4 payına isabet eden değer üzerinden davacının 2/6 miras payına karşılık gelen miktarın 165.030,32 TL olarak belirlendiğini ve bu değer üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, bu miktar üzerinden hüküm kurulması halinde davanın kabulüne değil, kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davacının talebini 598.969,73 TL olarak ıslah ettiğini, bu durumda 433.939,41 TL için davanın reddine karar verilerek bu miktar üzerinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, HMK'nin 305/A maddesi uyarınca ek karar verilerek hükmün tamamlanmasını istemiştir.
3.3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 20/01/2022 tarihli ek kararı ile; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, talep sonucu gözetilerek davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verildiğine göre dava değerinin, dava tarihi itibariyle davacının miras payına karşılık gelen değer olduğu, yargılama sırasında ikmal edilen harcın tamamlama harcı niteliği taşıdığı, keşfen saptanan değer sonrasında davacı tarafça fazla harç yatırılmasının davanın kısmen reddine ve reddedilen bölüm üzerinden davalı tarafa vekâlet ücreti ödenmesini gerektirmediği, ayrıca harç ve vekâlet ücretinin değiştirilmesinin de tavzih ile mümkün olmadığı, somut olayda 6100 sayılı HMK'nın 305/A maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların devrinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, diğer mirasbırakan ...tarafından yapılan dava konusu edilen ve kabul ile sonuçlanan taşınmaz devrinin 2002 yılında, dava konusu taşınmazların devrinin ise 2012 yılında gerçekleştiğini, iki temlikin birbirinden ayrı ve bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini, salt bu gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (IV.3) no.lu paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.454,72 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.