Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1563 E. 2022/4593 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazdaki paylarının, mirasçılık belgesine dayanılarak davalıya hile yoluyla fazla tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptal-tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davada hileye dayalı tapu iptali ve tescil istemi olmasına rağmen, davacının hile iddiasını ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun bulunması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının, fazla yatırılan harcın iadesine ilişkin hükmün düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 07/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan Ali Ergun’un paydaşı olduğu dava konusu 554 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1342/4559 payını 20.09.2013 tarihinde 28.500,00TL bedelle, 294/4559 payını ise 25.10.2013 tarihinde satış yolu ile 8.000,00TL bedelle evlilik birliği içerisinde edindiklerini, mirasbırakanın 22.05.2015 tarihinde öldüğünü, Ankara 45. Noterliğinin 28.05.2015 tarih ve 13704 yevmiye sayılı mirasçılık belgesine göre belirtilen oranlarda adına ve davalıya intikallerin yapıldığını, davalının intikal işleminde payların mal rejimi tasfiyesine sokmadan kanuna aykırı şekilde adına tescil ettirdiğini, davalının aleyhine kişisel malları ile edinmiş olduğu mallardan katılma alacağı ve değer artış payı almak için Ankara 10. Aile Mahkemesine ve Ankara Asliye 16. Hukuk Mahkemesinde dava açtığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile önceki haline iade edilmesine ve yeniden intikallerinin sağlanmasına, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/492 Esas sayılı mirasçılık belgesinin iptali talepli davasının reddine karar verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAKEME KARARI

Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 03.07.2019 tarih 2018/120E., 2019/288K. sayılı kararıyla, hile teşkil edecek bir olgunun saptanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin içeriğini yineleyerek İlk Derece Mahkemesince gerekçe olmaksızın davanın reddine karar verildiğini, kısa kararının usule uygun olmadığını, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, Ankara Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 2017/492 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen davanın istinaf aşamasında olduğunu, kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, davalıya takdir edilen vekalet ücretinin de kanuna ve hakkaniyete uygun olmadığını, davalının hilesi ve aldatması sonucunda davalı adına fazladan intikali yapılan pay yönünden dava açıldığını, mahkemece taşınmazın tamamı üzerinden harç alınarak buna göre de davalıya vekalet ücreti takdir edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2019/1935 E., 2021/2227 K. sayılı kararıyla; davada dayanılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı iptal tescil istemli davanın koşullarının gerçekleşmediği, edinilmiş mallara katkı payı alacak davası veya mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebin davalıya yöneltilemeyeceği, mirasbırakan adına kayıtlı iken ölümü ile intikal eden taşınmazın tarafların miras payı oranında adlarına tescil edilmesinde ve paylarına isabet eden değerlerin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dava tarihi itibariyle davacının miras payına isabet eden, keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harcın ikmali ve yargılama sırasında harçlandırılan değer üzerinden vekalet ücreti takdirine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Duruşma isteğinin yerine getirilmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, konusunda uzman olmayan bilirkişiden rapor alındığı, itirazların değerlendirilmediğini, mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin açılan davanın beklenmediğini, tedbir talebinin reddedildiğini ve istinaf mahkemesince değerlendirilmediğini, davanın hile ve aldatma nedenine dayalı davacının miras payı oranında iptal-tescil isteğine ilişkin olduğunu,harç ve vekalet ücretinin fazla alındığını, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin denetim görevini yerine getirmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 140/3 maddesinde; "Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür."

3.2.2. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. İlk Derece Mahkemesince HMK'nun 140/3. maddesi gereğince ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın hile hukuksal nedenine dayalı olduğu tespit edilmiş olup, davacının dava dilekçesinde ve temyiz talebinde de açıkça hileye dayalı iptal-tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmakla, davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı sonucuna varılmaktadır.

3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine.

3.3.3. Davacının harca yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dava 22.03.2018 tarihli dilekçe ile 5.300 TL değer gösterilerek açılmış, keşfen belirlenen değer üzerinden 15.04.2019 tarihinde 3.193,15 TL tamamlama harcı yatırılmış olup, mahkemece davanın reddine karar verilerek maktu karar ve ilam harcı alınmış, ancak mahsupta fazla yatırılan tamamlama harcının iadesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin temyize konu kararının kaldırılmasına, Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 03.07.2019 tarih 2018/120E., 2019/288K. sayılı kararının hüküm kısmının 2. paragrafının hükümden çıkarılarak, yerine “Karar tarihi itibariyle alınması gereken 44,40 TL harcın peşin yatırılan 90,52 TL ve 3.193,15 TL tamamlama harcı toplamı 3.283,67 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 3.239,27 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine” cümlesinin yazılmasına, davacı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınmasına, 07.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi