"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki dava sonucu Dairemizce İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükmün bozulması üzerine, Mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, ortak mirasbırakan ...’in 204 ada 4 parsel sayılı taşınmazını öncelikle yeğenleri ...’e, ondan enişteleri ...’e, ondan da 2/5 payın davalı ...’e, 1/5’er payın ise davalılar ..., ... ve ...’e temlik edildiğini, devrin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, karşı davanın ise muvazaanın olmadığı gerekçesiyle reddini savunmuştur.
Asıl davada davalılar, temlikin bedeli karşılığında yapıldığını, muvazaanın olmadığını, ayrıca aynı akitle mirasbırakan tarafından davacıya 205 ada 8 parsel sayılı taşınmazın devredildiğini, esasen paylaştırma kastı ile hareket edildiğini belirterek asıl davanın reddini savunmuşlar, karşı davada ise davacıya temlik edilen 205 ada 8 parsel sayılı taşınmazın devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, miras payları oranında iptal tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise temyize konu edilmediğinden hükmün kesinleştiği, bu nedenle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 gün ve 2020/3537Esas, 2021/482 sayılı kararıyla asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuş, mahkemesince önceki hükümde direnilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in asıl davada dava konusu 204 ada 4 parsel ve karşı davada dava konusu 205 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarını 21.03.2002 tarihinde dava dışı ...'e satış suretiyle devrettiği, Adem'in de 29.09.2004 tarihinde sözü edilen taşınmazları dava dışı ...'e, ondan da 12.11.2009 tarihinde 204 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 20/100'er payının davalılar ... ve ...'e, 40/100 payının da davalı ...'e satış suretiyle devredildiği, yine ...'in 05.10.2006 tarihinde 205 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 408/600 payını üzerinde bırakıp, 192/600 payını davacı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 14.02.2004 tarihinde ölmesi ile geriye davacı oğlu ..., davalı-karşı davacı çocukları ... ile dava dışı çocukları ... 'in kaldıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan davalarda davacının, mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasını, bir başka ifadeyle muvazaa iddiasını 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi uyarınca ispat etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakanın tüm mirasçılarını kapsar şekilde bir paylaştırması yok ise de, davalılara yaptığı kazandırmalar dışında davacı ...’e de 205 ada 8 parsel sayılı taşınmazını devrettiği, ayrıca mirasbırakan adına kayıtlı olup mirasçılarına intikal eden dava dışı taşınmazlarının bulunduğu, mal kaçırma amacı taşıyan mirasbırakanın anılan taşınmazlarını da davalılara devredebileceği, ne var ki böyle bir yola başvurmadığı da gözetildiğinde temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu söylenemeyeceği gibi dosya kapsamındaki diğer deliller ile de davacının iddiasını ispat ettiğinden bahsedilemez.
Bu durumda, asıl davanın da reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararı yerinde olduğu için, bozma kararının düzeltilmesine gerek görülmediğinden, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK' nın 373.maddesinin 5.fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.