Logo

1. Hukuk Dairesi2022/161 E. 2023/5930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde Hazine adına kayıtlı taşınmazın davalı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin dava konusu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını ileri sürerek açtığı tapu iptali ve tescil davasının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması ve taşınmazın mera vasfında olmadığının tespit edilmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/800 E., 2021/1617 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/339 E., 2019/346 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili ihdasen tesis edilmiş tapu kaydına dayanarak, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirtmek ve mera araştırması yapılmasını da talep etmek suretiyle çekişmeli 107 ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini, olmazsa taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili katıldığı celselerde, bilirkişi raporlarında davacı aleyhine olan hususları kabul etmediklerini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı, taşınmazın mera niteliği taşınmadığı, özel mülkiyete konu taşınmaz vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına itibar edildiğini, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu çekişmeli taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydının tesis tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, davalı ve mirasbırakanlarının aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin belirlenmediğini, dava konusu taşınmazın çevresinde Hazine adına kayıtlı başkaca taşınmaz olup olmadığının da araştırılmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Hazinenin tapu iptali ve tescil talebi yönünden özel mülk iddiasına dayandığı, bu talebin hak düşürücü süreye tabi olduğu, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı, öte yandan davacının mera iddiası yönünden ise taşınmazın mera vasfında olmadığının belirlendiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan gerçeği yansıtmayan bilirkişi raporlarına ve tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılmayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, taşınmazın mera vasfında olduğunun anlaşılması halinde mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3, 14, 16/B, 20 inci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanununun 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda, ...ili, ...ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 65 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle... ve ... adına tespit ve 15.01.2007 tarihinde tescil edilmiş; eldeki dava ise 08.09.2017 tarihinde açılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığına dair iddianın da hak düşürücü süreye tabi olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.