"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/282 E., 2021/1142 K.
HÜKÜM/KARAR: Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/536 E., 2020/146 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; adına kayıtlı 106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olan dava konusu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumu Milli Emlak Müdürlüğünden gelen yazı ile öğrendiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde dava dışı 3. kişi lehine bulunan muhdesat şerhinin daha önce açtıkları dava sonucunda hükmen kaldırıldığını, öte yandan taşınmazın 16.04.2011 tarihinden itibaren davacı tarafından kullanıldığı tespit edildiğinden davacıya ecrimisil tahakkuk ettirildiğini ve ecrimisil bedelinin davacı tarafından ödendiğini, davacı taşınmazda işgalci olduğundan zilyetlikle iktisap şartlarının davacı lehine oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; harita mühendisi, orman mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan aldırılan müşterek rapora ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazdaki imar-ihya faaliyetinin 1968 yılında başlayıp 2014 yılında sona erdiği, taşınmazın kadastro tespitinin ise 2013 yılında yapıldığı, taşınmaz üzerinde halihazırda yeni dikilmiş zeytin fidanlarının bulunduğu, kadastro tespiti sırasında davacı lehine muhdesat şerhi de verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili okuma-yazma bilmediğinden kendisine yapılan tebligatta yazılı ecrimisil bedelini ödediğini, kadastro çalışmaları sırasında 3. kişi lehine verilen muhdesat şerhinin hataen verildiğini ancak yanlışlığın hükmen düzeltildiğini, taşınmazın 45 yıl boyunca müvekkili tarafından malik sıfatıyla zilyet edildiğini, dosya kapsamına göre davalarını kanıtladıklarını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın zeytinli tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, Hazine tarafından askı ilan süresi içerisinde açılan dava neticesinde, İzmir Kadastro Mahkemesinin 12.12.2013 tarihli, 2013/361 Esas, 2013/100 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile taşınmazın beyanlar hanesinde ... lehine verilmiş olan kullanım şerhinin iptaline karar verildiği ve kararın 11.02.2014 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, taşınmazın imar ihyasına 1968 yılında başlandığı ve imar ihyanın 2014 yılında tamamlandığı, tespit tarihinin 2013 olduğu gözetildiğinde tespit tarihi öncesinde taşınmazın imar ihyasının tamamlanmadığı ve yasanın aradığı imar ihya tarihinden itibaren 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı lehine gerçekleşmediği, imar ihyanın tamamlandığı 2014 yılında ise taşınmazın Hazine adına kayıtlı tapulu bir taşınmaz olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 17 ve geçici 8 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8 inci maddesine istinaden yapılan kadastro çalışmaları sonucunda İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 4 parsel sayılı 931,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ... oğlu ...’a ait olduğuna dair şerh verilmiştir.
Hazine tarafından dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde bulunan şerhin kaldırılmasına ilişkin olarak ... aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, İzmir Kadastro Mahkemesinin 12.12.2013 tarihli, 2013/361 Esas, 2013/100 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, dava konusu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde bulunan şerhin iptaline, taşınmazın şerh hariç olmak üzere aynı vasıfla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.