Logo

1. Hukuk Dairesi2022/16 E. 2023/6110 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1559 E., 2021/1709 K.

DAVA TARİHİ : 03.02.2014

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karayazı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/21 E., 2018/86 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili, dava konusu Erzurum ili, Karayazı ilçesi, Çaltılı köyünde bulunan 107 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tespit edildiğini ancak taşınmazın 1983 yılından itibaren dava dışı kişiler tarafından kullanıldığını ve Hazinenin bu işgalcilerden ecrimisil aldığını, dava konusu taşınmazda davalıların zilyetliğinin bulunmadığını ve davalıların lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, toprak tevzi çalışmaları ile 348 parsel olan ve revizyon görerek 107 ada 31 parsele giden taşınmazın malikinin Maliye Hazinesi olduğunu, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., dava konusu taşınmazın dedelerinden intikal ettiğini, uzun yıllardır mirasçılar tarafından fiilen kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

2.Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 1972 yılında tesis edilen tapu kaydı öncesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirtildiği üzere 20 yıl süreyle nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşulunun davalılar lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek ve dava konusu taşınmazın 1972 yılında oluşan tapu kaydına göre Hazineye ait olduğunu, bu tarihin öncesinde ve sonrasında davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, imar-ihya olgusunun araştırılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 4753 sayılı Kanun'a göre davalı ... ile diğer davalıların mirasıbırakanları Refik Demir, Faik Demir ve Abbas Sümbül adına tespit edildiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci ve 14 üncü maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının davalılar lehine oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Erzurum ili, Karayazı ilçesi, Çaltılı köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 31 parsel sayılı taşınmaz, Hazine adına kayıtlı 22.12.1972 tarih, cilt 29, sayfa 41 sayılı tapu kaydı dayanak alınarak ve toprak tevzi çalışması sonucu tapunun oluştuğu tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının Abbas Sünbül, Faik, Refik ve ... lehine oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle Abbas Sünbül adına ½, Faik, Refik ve ... adlarına ½ paylı olarak tarla vasfı ile tespit edilmiş ve kadastro tespiti 03.03.2006 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Dava konusu taşınmaz, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydı esas alınarak, kaydın oluştuğu tarihe kadar davalılar yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalılar adına tespit edilmiş olup, bu şekilde oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Kanun maddesi uyarınca, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekmektedir.

3. Somut olaya gelince, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.

Şöyle ki, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1972 yılında 59 numaralı Toprak Komisyonu tarafından yapılan toprak tevzi çalışması sonucunda oluşan ve dava konusu taşınmazın dayanağı olan 137 numaralı belirtmelik parselinin tutanağında taşınmaza uygulanan 1937 tarih 149 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu ve 1965-1966 yıllarında meradan büyütülmek suretiyle şagilleri tarafından tarla haline getirildiği belirtilerek 137 numaralı belirtmelik parselinden ifrazen oluşan 352 numaralı toprak tevzi parselinin Hazine adına tevzi edildiği, 16.06.2016 tarihli fen bilirkişi raporuna ve toprak tevzi haritası ile uygulama paftasının çakıştırılması sonucu düzenlenen rapor ekindeki haritaya göre dava konusu taşınmazın 353, 352, 348 numaralı tevzi parsellerine, bir kısmının da belirtmelik krokisinde mera olarak işaretlenen alana isabet ettiği, 348 parselin ise dayanağı olan 133 numaralı belirtmelik parselinin tutanağında taşınmazın şagillerinin dava dışı Musa ve Seviş Aslan olarak gösterildiği, taşınmaza uygulanan 1937 tarih 147 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu ve 1965-1966 yıllarında meradan büyütülmek suretiyle şagilleri tarafından tarla haline getirildiği belirtilerek 133 numaralı belirtmelik parselinden ifrazen oluşan 348 numaralı toprak tevzi parselinin Hazine adına tevzi edildiği anlaşılmakta olup belirtmelik tutanağında taşınmazın şagilleri tarafından meradan açıldığı belirtildiği halde, yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda ziraat bilirkişisinden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten önceki zilyetliğin belirlenmesi hususunda bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Öte yandan, tevzi haritası ile kadastro paftası bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmamış olup dayanak 1937 tarih 147 ve 149 tahrir numaralı vergi kayıtları da zemine uygulanıp kapsamı belirlenmeksizin sonuca gidilmiştir.

4. Hal böyle olunca, öncelikle dava konusu taşınmaza ilişkin tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden temin edilmesi, mahallinde elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, bitişik mera parseli ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan 1937 tarih 147 ve 149 tahrir numaralı vergi kayıtları mahalli bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli ve vergi kaydının malikleri ile davalılar arasında akdi veya ırsi bir ilişki olup olmadığı sorulmalı; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden bilgisayar programı aracılığıyla tevzi haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle keşfi takibe elverişli krokili rapor düzenlenmesi istenmeli, ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazı değişik yönlerden gösteren fotoğrafları da eklenmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, tarımsal niteliğini, sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parseller ile nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmazın meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığını, meradan sökülerek elde edilip edilmediğini saptayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerinden oluşan kuruldan, taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, şeklini ve süresini belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 inci maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

5. Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.