Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1874 E. 2022/5204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının hatalı gösterilmesi nedeniyle husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıyı hatalı göstermesinin HMK m.124/3,4'te düzenlenen kabul edilebilir bir yanılgıdan veya dürüstlük kuralına uygunluktan kaynaklanmadığı, bu nedenle husumet yokluğundan davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın pasif husumet yokluğundan reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 28/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat Hikmet Kutman Ulusoy geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 125 ada 36 parsel ve 126 ada 175 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu taşınmazların mirasbırakan babası ...'dan kendisine intikal ettiği ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 21/07/2017 tarihli dilekçesi ile dava konusu 125 ada 36 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olmadığını, dava dışı ... adına tespit ve tescil edildiğini, Mustafa'nın da ...'e devrettiğini, bu hususu dava açtıktan sonra öğrendiğini beyanla, ...'in davaya dahil edilmesini istemiş, bilahare dava konusu 126 ada 175 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine, dava konusu taşınmazların malikinin Hazine olmadığını, 10 yıllık hakdüşürücü sürenin dolduğunu belirterek, husumetten, hakdüşürücü süre yönünden ve esastan davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09/06/2021 tarihli ve 2017/351 E., 2021/208 K. sayılı kararıyla; davanın niteliği gereği husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle davalı olarak gösterilip kendisine husumet yöneltilen ... adına kayıtlı olmadığı, somut olayda HMK'nın 124/3.maddesi gereği davacı tarafça davalının hatalı gösterilmesinin maddi bir hatadan kaynaklandığı veya dürüstlük kuralına aykırı olmadığını kabul etmenin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekli ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, dosya kapsamındaki tüm deliller gereği gibi toplanmadan ve incelenmeden, gereği gibi değerlendirilmeden, hatalı değerlendirme yapılarak, lehe olan deliller göz önünde bulundurulmadan, dosya arasına alınmadan karar verildiğini, kayıt maliki ...'in davaya dahil edildiğini, davanın tüm aşamalarında iradi taraf değişikliği ile ilgili hiçbir sorun olmadığını, buna ilişkin mahkemece hiçbir olumsuz karar alınmadığını, davanın seyrinde önemli bir yere gelindiğinde bu hususun ortaya konulduğunu, Mahkemece taraf değişikliği için süre verilip eksikliğin giderildiğini, taşınmazla ilgili hataların düzeltilmesi için Kadastro Müdürlüğü'ne başvuruda bulunulduğunu, bunun üzerine Kadastro Müdürlüğü'nün cevabi yazısında Maliye Hazinesinden bahsedildiğinden, davacının yaşının da hayli fazla olmasından mütevellit, davacının davayı Hazine'ye yönlendirdiğini, davacının davayı Hazineye yönlendirmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup dürüstlük kuralına aykırılık da teşkil etmediğini, iradi taraf değişikliğine ilişkin emsal kararlar sunduklarını, dava konusu taşınmazın haksız bir şekilde malik olmayan başka bir kişi adına kaydedildiğini, bu kişinin hukuki yollara başvurulduğunu duyunca taşınmazı oğlunun üzerine geçirdiğini, keşfin bir türlü yapılmadığını, mahkemece, öncelikle taraf değişikliğinin kabul edildiğini, bunun akabinde ...'in davaya dahil edildiğini, daha sonra ise birden husumet yokluğu nedeni gerekçe gösterilerek dosyanın karara çıkarıldığını, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin dürüstlük kurallarına aykırı olmayan bu taraf değişikliğini kabul ederek diğer davalıyı taraf olmaktan çıkarıp, yeni eklenen davalı ile davaya devam etmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24/12/2021 tarihli ve 2021/1265 E., 2021/1340 K. sayılı kararıyla; HMK'nın 124/4 maddesi uyarınca kabul edilebilir yanılgıdan da söz edilemeyeceği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını yineleyip, kararın usul ve yasaya, hukuka, hakkaniyete ve adalete aykırı olup dosya içeriğiyle de açıkça çeliştiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hemen belirtmek gerekir ki; tapu iptal ve tescil istemli davaların kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılması gerektiği kuşkusuzdur.

Taraf teşkili yargılama hukukunun en önemli müesseselerinden biri olup kamu düzenindendir. Bu nedenle usulünce taraf teşkili yapılıp yapılmadığı, davalının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hakim tarafından her aşamada resen denetlenmelidir.

3.2.2.6100 sayılı HMK'nın 124. maddesinde; '' ...

(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.

(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.'' hükmüne yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 28/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.