Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1875 E. 2022/3206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro öncesi tapu kayıtlarına dayanarak, davalı TOKİ'ye ait taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının dayandığı tapu kaydının sınırlarını ve taşınmazın mülkiyet durumunu belirlemek için yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, özellikle de tapu kayıtlarının tedavülleri, mera vasfı, zilyetlik durumu gibi hususlarda eksik araştırma yaptığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin verilen kararın süresi içinde davacılar vekili ve davalı Toki vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ve murislerine ait Şubat 1985 tarih 24 sıra nolu tapu kaydının kadastro tespiti sırasında uygulanmadığını, tapu kaydının ait olduğu yerin ... ada ... parsel sayılı taşınmaz olarak kaydının yapılıp Toplu Konut İdaresi Başkanlığına verildiğini, dava konusu bölümü nizasız olarak kendileri tarafından kullanıldığını belirterek ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/12/2010 tarihli ve 1994/106 E. 2010/511 K. sayılı kararıyla; davacıların dayanak tapu kaydı olan Şubat 1985 tarihli 24 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kalan 9000 metrekarelik bölümün davacılar ... ve K.. G..’e ait olduğunun anlaşılması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, (... ada ... parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan) ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 25/04/2005 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9000 metrekarelik bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptaline, 1/2 paylar ile davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı TOKİ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, Mahkeme tarafından Şubat 1985 tarih 920 ve 25 nolu tapu kayıtlarının keşif esnasında okunduğunu ancak yerel bilirkişilerin beyanlarının yeterli derecede açıklayıcı olmadığından kabul edilmediğini, aynı tapu kayıtları gereğince dava konusu taşınmazın tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, Mahkemenin kabul kararı yönünden hükmün onanmasına ret kararı yönünden ise bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.2. Davalı Toki vekili temyiz dilekçesinde; davalı Kurumun tapu kaydına dayalı olarak taşınmazı devraldığını, kendilerinin iyi niyetli olduğunu, bu durumun aksinin hiçbir şekilde ispat edilemeyeceğini, kendileri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Davacılar çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydının sınırları içersinde kaldığı iddiasına dayanarak tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazın belirtilen bölümüne uyduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece dayanak tapu kaydının oluşumundan itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş, mahallinde yöntemince uygulanmamış, üç sınırının gayri sabit sınırlı olup, sabit sınır olarak sadece Feto tarlası okumasına rağmen Feto tarlasının yeri tam olarak belirlenmemiş, taşınmazın mera olarak tespiti yapılmış olmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliği belirlemede hava fotoğrafından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davacının tutunduğu tapu kaydının tüm tedavülleri ile birlikte var ise haritası ile dayanağı belgeler ilgili yerlerden getirtilmeli, dayanak tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tespit tutanakları temin edilerek dosya arasına alınmalı, ayrıca çekişmeli taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, ile aynı yöntemle seçilmiş aynı köyde oturan üç kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte, davacının tutunduğu tapu kaydı ve kök tapu kayıtları mahalline uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunamaması veya uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtlarda yazılı sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunarak bu sınırların zemin üzerinde gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, bu yolla çekişmeli taşınmaz bölümünün dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde saptanmalı, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünün tamamının yahut bir kısmının tapu kaydının kapsamı dışında olduğunun anlaşılması halinde ise, dinlenilecek yerel bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki niteliğinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, mera parseli ile çekişmeli taşınmaz bölümü arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü evveliyatı itibariyle mera vasfında değilse taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, meradan açma olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; komşu parsellerin başka davanın konusu olmaları halinde ilgili dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmazların niteliği ve zilyetlik durumunun değerlendirilmesi sırasında bu dosyalarda alınan beyan ve raporlar dikkate alınmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden bitişik mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmaz bölümünün meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan yerlerden olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, önceki zirai bilirkişi raporlarını irdeleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak ve temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise dayanak tapu kaydının ifraz edilip edilmediği, tapunun diğer paydaşları yönünden hukuki kıymetini yitirip yitirmediği, taşınmazın meradan açma olup olmadığı, tapu kaydının kapsamı dışında kalıyorsa kadim mera olup olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde belirlenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Yukarıda (IV/3.3.1 ve 3.3.2.) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.