Logo

1. Hukuk Dairesi2022/18 E. 2023/5318 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/56 E., 2021/185 K.

DAVA TARİHİ : 02.06.2015

HÜKÜM : Usulden Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ....., İli, .....,ilçesi, .....,mahallesi, ......mevkiinde bulunan 235 ada 9 parsel sayılı taşınmazına bitişik davalı adına kayıtlı 235 ada 8 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın kendisine ait olan kısmının tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 1990 yılında yapılan kadastro çalışmalarında hazine adına tespit edilmiş ise, 28.12.1999 tarihinde kesinleşen Mahkemenin 1998/142 Esas, 1998/190 Karar sayılı kararı ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.06.2016 tarihli ve 2015/126 Esas, 2016/218 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin 1998/142 Esas, 1998/190 Karar sayılı dosyasında davacı ve mirasbırakanları taraf olmadığından bu kararın davacıyı bağlamayacağı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıklarının davacının fen bilirkişilerine göstermiş olduğu sınırlar içerisinde kalan taşınmaz bölümünün davacıya ait olduğunu bildirdikleri, davalı tanıklarının ise bu konuda bilgilerinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.12.2020 tarihli ve 2017/1636 Esas, 2020/5988 Karar sayılı kararıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 ncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin; 16.07.2021 tarihli ve 2021/56 Esas, 2021/185 Karar sayılı kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşmasında zamanaşımı ve hakdüşürücü sürenin sözkonusu olmadığının anlaşıldığı şekilde beyan düşüldüğünü, ancak sonradan esas ve karar numarası belirtilen kararda ise zamanaşımı nedeniyle davanın reddine şeklinde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay bozma ilamında ön inceleme tutanağındaki bu görüşün incelenmediğini belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, 1993 yılında yapılıp 18.12.1999 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti ile davanın açıldığı 02.06.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3

üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.