"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/28 E., 2021/81 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili ... ilçesi ... köyü ... mevkiinde bulunan mirasbırakan ...'ın öldüğü 2010 yılına kadar taşınmazı sürekli ilk yıllarda hububat ekmek, 20 yılı aşkın süre önce zeytin ve portakal ziraati yapmak, ağaç dikmediği yerlerde ise karpuzculuk yapmak suretiyle zilyet ve tasarruf ettiğini, taşınmazın imar ihya edildikten sonra mirasbırakanın 20 yılı aşkın süre bu taşınmazda zirai faaliyet yaptıktan sonra taşınmazın bir kısmına kendisine bir ev ve ahır yaptığını, bundan birkaç yıl sonra da taşınmazın ekim dikim yapılan bir kısmına da oğlu ...’a bir ev ve ahır yaptığını, mirasbırakan ...’ın ölümünden sonra zilyetliğin davacılara geçtiğini, davacıların ekmeli zilyetliği malik sıfatıyla davasız ve aralıksız olup 45 yılı aştığını, davacıların ekmeli zilyetliği ekonomik amacına uygun olarak sürmek ekmek ve dikmek şeklinde halen devam ettiğini, açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı çekişmeli taşınmazın imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle miras payları oranında davacılar adına kayıt ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.07.2015 tarih, 2013/188 esas, 2015/420 sayılı kararıyla; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarih, 2016/17823 esas 2020/541 sayılı kararıyla; " mahkemece öncelikle, 6360 sayılı Kanun uyarınca Antalya İli'nin mülki sınırlarının büyükşehir belediyesi sınırı olarak belirlendiği, büyükşehir sınırlarındaki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin sona erdiği dikkate alınarak ...'nı davaya dahil etmesi davacıya süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların taşınmaza eklemeli zilyetlik yoluyla 35 yılı aşkın bir süredir aralıksız ve çekişmesiz olarak malik sıfatıyla zilyet olduğu, davacılar lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile Fen bilirkişileri ... ve ... tarafından tanzim olunan 16.03.2015 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile sarı renkle gösterilen 476.76 m²’lik taşınmaz ve (B) harfi ile sarı renkle gösterilen 11.378,53 m²’lik taşınmazın veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazın imar-ihya edilmediğini, taraf teşkilinin sağlanması için Orman İdaresinin davaya dahil edilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacılar; .... İlçesi, ... Mahallesinde, tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hava fotoğraflarının orman bilirkişisi tarafından incelendiği ve imar-ihyanın başlangıcı ve bitişine ilişkin bir tespitin bulunmadığı anlaşılmış, taşınmazın imar kapsamında alınıp alınmadığı sorulmamış, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, belgelerdeki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında, hükümde hangi veraset ilamına atıf yapıldığı belirtilmemiş olup infazda tereddüt olabileceği anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizdir.
3. O halde Mahkemece, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili İlçe Belediye Başkanlığından sorulması, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden(imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmelidir.
4. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin,
taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmelidir. Öte yandan, TMK'nın 713/5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların mutlak surette internet sitesinden yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiği düşünülmelidir.
8. Kabule göre de, Mahkemece, HMK'nın 297 nci maddesine uygun olarak ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.