"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davalıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10/05/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacılar, davacı ...'nun 16539 ada, 9 parseldeki 1, 2, 3 ve 4 no.lu bağımsız bölümler, 194 ada 7 parseldeki 1 no.lu bağımsız bölüm ile 291 ada 203 parseldeki 41 no.lu bağımsız bölümleri inanç sözleşmesi ile teminat olarak davalı ... Isı San. Tic. A.Ş'ye devrettiğini, 479 parsel sayılı taşınmazı davalılardan ...'e temlik ettiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereği teminat olarak devredilen taşınmazların iade edilmesi gerektiğini, davalıların iadeden kaçındıklarını, davalı tarafa borcunun bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davacıların borcun bulunmadığı iddiasını kanıtlamaları gerektiğini, taşınmazların borca karşılık devredildiğini, borcun 31.12.2016 tarihine kadar tamamen ödendiği takdirde geri verme yükümlülüğünün doğacağının düzenlendiğini, söz konusu tarihe kadar borcun ödenmemesi nedeniyle iade koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; inançlı işlem idddiasının kanıtlandığı, taraflar arasında kurulmuş olan bayilik sözleşmesinden dolayı davacı ... Ltd. Şirketinin davalı ... Isı San. ve Tic. A.Ş.’ye olan borçlarının ödenmesi ile birlikte, davalıların teminat olarak devralmış oldukları dava konusu taşınmazları davacı ...'na devretme yükümlülüğü altına girdikleri, davacı tarafın 560.995,75 TL’yi süresinde depo ettiği, diğer davacı ... Ltd. Şirketinin ise davada takip yetkisinin olmadığı, taşınmazların davacı ... adına tescilinin talep edildiği, bu nedenle aktif husumeti bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; dava konusu taşınmazların tapı kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, diğer davacı ... Ltd. Şirketi yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuki görüş ve öneriler içerdiğini, davalıların itiraz ve beyanlarının dikkate alınmadığını, defter ve kayıtların süresinde sunulmadığını, davalıların alacaklarının güncel değerinin, müspet ve menfi zararların hesaplanmadığını, protokole göre davalıların alacağı en geç 2016 yılı sonuna kadar sıfırlanmadığından protokolün geçersiz hale geldiğini, davacıların kötüniyetli olduklarını, davalıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini, eğer sorumlu olacaklar ise de taşınmazların satış tarihindeki değerleri üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiğini davacıların tespit edilen borç miktarı üzerinden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kararın imzalanmasından sonra tavzih kararı verilemeyeceğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; bilirkişi raporunda senet, çek ve her türlü ödemenin dikkate alındığı, taşınmazların değerlerinin dava tarihi itibariyle tespit edildiği, harcın bu miktar üzerinden hesaplandığı ve dava tarihine kadar davacının ödemesi gereken miktarın saptandığı ve gerekçeli kararda taşınmaz bilgilerinin hatalı yazılması nedeniyle 13/04/2021 tarihli tavzih kararı verilmesinin HMK’nın 305/a maddesine uygun olduğu gerekçeleri ile davalıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek verilen hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet, delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu da şüphesizdir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III.) no.lu paragraftaki İlk Derece Mahkemesinin (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 114.481,67 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.