Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2280 E. 2023/963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazını devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalılar lehine oluşan usulî müktesep hakkın kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin önceki kararında taşınmazın bedeli üzerinden mirasçılara payları oranında ödeme yapılmasına hükmedildiği ve bu kararın temyiz edilmediği için davalılar lehine usulî müktesep hak oluştuğu, bu nedenle taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin miras payına isabet eden kısmının tespiti ile önceki kararda belirlenen değeri aşmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret-Karar Verilmesine Yer Olmadığına

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat- tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda araçlara, tapu iptali ve tescil isteğine ve davalı ...’e yönelik davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın ... plakalı traktörü ile ... plakalı minibüsünü birlikte yaşadığı davalı ...'e mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile bedelsiz olarak devrettiğini, davalı ...’in bu araçları davalı ... ...'e muvazaalı olarak aktardığını, ayrıca mirasbırakanın maliki olduğu 279 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazları dava dışı 3. kişilere satarak elde ettiği satış bedeli ile dava konusu 268 ada 41 parsel sayılı taşınmazı satın alıp davalı ... adına tescil ettirdiğini ileri sürerek satışların iptali ile araç ve taşınmazların kaydının iptaline, terekeye iadesine, olmazsa miras payları oranında iptaline, adlarına tesciline, olmazsa miras payı oranında bedellerin tespiti ile Münevver'den tahsiline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.05.2015 tarihli ve 2011/376 Esas, 2015/173 Karar sayılı kararıyla, taşınır mallar bakımından muris muvazaasına dayanılamayacağı gerekçesiyle traktör ve minibüs bakımından davanın reddine, davalı ...’in kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle 268 ada 41 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulü ile taşınmaz bedeli olan 32.550,00TL'nin İncesu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/336 Esas, 325 Karar sayılı mirasçılık belgesinde yer alan hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Dairenin 01.04.2019 tarihli ve 2016/8002 Esas, 2019/2307 Karar sayılı kararıyla: “... 268 ada 41 parsel sayılı taşınmaz bakımından davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek ‘gizli bağış’ şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.19992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmış olup dava konusu taşınmaz yönünden iptal tescil isteğinin ve davalı ... hakkındaki davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere saklı pay sahibi mirasçıların gizli bağış iddiasına dayanarak tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır.... Mahkemece davacıların terditli olarak ileri sürdükleri tenkis istemi yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca; 268 ada 41 parsel sayılı taşınmaz bakımından davacıların tenkis isteğinin usûli kazanılmış haklar ile yukarıda açıklanan ilke ve olgular gözetilerek değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı ... hakkındaki dava reddedildiğine göre Bünyamin lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi 09.06.2021 tarihli 2019/106 Esas, 2021/115 Karar sayılı kararıyla, dava konusu ... ve ... plaka sayılı araçlar, tapu iptal - tescil talebi ile davalılardan ...'e yönelik açılan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tenkis talebinin ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin taşınmazın mirasbırakan tarafından mal kaçırmak amacıyla davalıya devredildiğini, satmaya ihtiyacı olmadığını, davalının alım gücü olmadığını, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların bu yönde beyanda bulunduğunu, mirasbırakanın kanser hastası olduğunu öğrendiği 11.5.2010 tarihinden sonra devrin yapıldığını, iki adet taşınmazın satışından elde edilen para ile taşınmazın alındığını, miras payı oranında iptal tescil, olmazsa bedele karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını, tenkis talebi yönünden belirlenen değerlerin hatalı olduğunu, ek ve kök raporların birbirinden farklı olduğunu, dava konusu taşınmaz yenileme ile 890 ada 8 parsel olup raporda ayrı taşınmazlar gibi hesaplandığını, dava konusu taşınmazın değerinin bile farklı belirlendiğini, raporlar arasında fark olduğunu, tenkis hesabına konu edilen motorun anahtarı ve ruhsatı olmadığı halde yüksek bir bedel belirlendiğini, davalıya devredilen traktör ve minibüsün değerinin de terekeye dahil edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan 1961 doğumlu ...’ın 27.09.2011 tarihinde ölümü ile geriye eşi davacı ... ile ondan olma çocukları davacı ... ve ... ..., davalı ...’den olma çocukları dava dışı ... ve ... ...’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu dava dışı 279 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazları 25.09.3009 tarihinde 2.000 TL bedelle dava dışı 3. kişiye devrettiği, dava konusu 268 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ise 29.12.2009 tarihinde mirasbırakan ... tarafından 2.000 TL bedelle satın alındığı, mirasbırakanın 24.08.2011 tarihinde dava konusu taşınmazı 2.200 TL bedelle birlikte yaşadığı davalı ...’e devrettiği, davalı ...’in taşınmazı 12.09.2011 tarihinde 2.200 TL bedelle diğer davalı ...’e temlik ettiği, yargılama sırasında taşınmazın davalı tarafından 21.09.2012 tarihinde ... ...’a satıldığı, onun da 04.09.2014 tarihinde ... ...’a devrettiği, 12.04.2017 tarihinde ... ... ...’a temlik edildiği, taşınmazın 25.4.2019 tarihinde toplulaştırma neticesinde 890 ada 8 parsel olduğu ve 01.09.2020 tarihinde tekrar ... ...’a satış suretiyle devredildiği, dava konusu ... plaklı traktörün davalı Münnevver adına kayıtlı iken 09.09.2011 tarihinde 25.000TL bedelle, ... plakalı kamyonetin ise 12.09.2011 tarihinde 32.300 TL bedelle davalı ...’e satıldığı anlaşılmaktadır.

2. Dava konusu 268 ada 41 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı iken davalı ...’e devredildiği, Dairenin 01.04.2019 tarihli ve 2016/8002 Esas, 2019/2307 Karar sayılı kararında sehven 3. kişiden satın alındığı belirtilmiştir. Dosya kapsamından mirasbırakan ile davacı eşi ve çocukları arasında husumet olduğu, mirasbırakanın davacı eşi aleyhine iki kez boşanma davası açtığı, davaların reddedildiği, yine davacı çocuklarına karşı açtığı soybağının reddi davasının, takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının olduğu, tanık ... ...’nün beyanına göre mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, taşınmazları eşi ve ondan olan çocuklarından kaçırmak amacıyla devrettiği, mirasbırakanın taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiği sonucuna varılmaktadır.

3. Öte yandan, Mahkemenin 05.05.2015 tarihli ve 2011/376 Esas, 2015/173 Karar sayılı kararı ile taşınmaz bedeli olan 32.550,00TL'nin İncesu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/336 Esas, 325 Karar sayılı mirasçılık belgesinde yer alan hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verildiği, kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği, bu nedenle davalılar yararına usulî müktesep hak oluştuğu açıktır.

4. Hal böyle olunca, dava konusu 268 ada 41 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinde rayiç bedelinin davacıların miras payına isabet eden kısmının tespiti ile (III) no.lu paragrafta belirtilen keşfen belirlenen değeri 32.550TL’nin davacıların miras payına (10/16) isabet eden 20.343,75 TL'yi aşmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.