"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1271 E., 2021/1260 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret - Karar kaldırılarak dava kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/175 E., 2020/728 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Rize İli Fındıklı İlçesi ... Mahallesi 753 ada 26, 763 ada 2 ve 18, 774 ada 4, 775 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki söz konusu kadastro tespitinin hatalı olup gerçek durumu yansıtmadığını, çekişmeli taşınmazların davacının babası ve tarafların da ortak mirasbırakanı olan ... tarafından yıllarca malik sıfatıyla kullanıldığını, taşınmazların kök mirasbırakanın sağlığında taksim edilmediğini ve kül halinde mirasçılarına intikal ettiğini, kadastro sırasında davacının miras payının gözardı edilerek çekişmeli taşınmazların davalıların mirasbırakanı ve kök mirasbırakan ... Hamdi'nin de oğlu olan ... adına tespit edildiğini, aynı taşınmazlarla ilgili olarak daha önceden Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/64 Esas, 1996/48 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığını ve çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ... 'ye ait olduğunun belirlendiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 17.02.2021 tarihinde ölümü üzerine tek mirasçısı olan kızı ... tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; dava konusu taşınmazların tescil tarihleri ile Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/64 Esas, 1996/48 Karar sayılı tescil kararının tarihi dikkate alındığında eldeki davada hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, kaldı ki dava konusu taşınmazların rızai taksim sonucu davalıların mirasbırakanı ...'ye düştüğünün Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/64 Esas, 1996/48 Karar sayılı kesinleşmiş kararıyla sabit olduğunu, davalıların mülkiyet hakkının belirtilen Mahkeme kararına dayandığını, ayrıca çekişmeli taşınmazların uzun süredir davalıların mirasbırakanı ve davalıların kullanımında bulunmasının da mirasçılar arasında rızai taksim yapıldığının karinesi olduğunu, davacının kök mirasbırakanın diğer mirasçılarına karşı dava açmamasının da kötüniyetle hareket edildiğinin göstergesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2018/175 Esas, 2020/728 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalıların kök mirasbırakan ... 'nin mirasçıları oldukları, kök mirasbırakanın mirasçıları tarafından taksim sözleşmesi yapıldığı, nitekim Fındıklı Asliye hukuk Mahkemesinin 1993/64 Esas 1996/48 Karar numarası ile de rızai taksimat sonucu dava konusu taşınmazların dava dışı ...'ye kaldığı, yapılan taksim neticesinde davacının bir hakkının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçısı ... vekili ve katılma yolu ile davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı mirasçısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamı incelendiğinde kök mirasbırakan ... mirasçıları arasında geçerli bir taksim sözleşmesi bulunmadığının açıkça anlaşılacağını, gerek mahalli bilirkişiler gerekse taraf tanıklarının davaya konu taşınmazların kök mirasbırakan ... 'den geldiğini ve sağlığında arazileri taksim etmediğini şüpheye mahal bırakmayacak şekilde belirttiklerini, geçerli bir taksim sözleşmesinden söz edilebilmesi için bütün mirasçıların taksim görüşmelerine katılması ve ortaklaşa bir karar alınması gerektiğini, ne var ki somut olayda böyle bir durumun bulunmadığını, kök mirasbırakanın sadece erkek çocukları tarafından taşınmazların bölüşüldüğünü, davacı ... dahil diğer kız çocukların taksime dahil edilmediğini, ortada geçerli bir taksim anlaşması bulunmadığı halde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, diğer yandan Mahkemenin atıf yaptığı Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1993/64 Esas-1996/48 Karar sayılı dosyasında davacı taraf olmadığından verilen kararın kesin hüküm niteliğinin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığını, ne var ki ihtiyati tedbir kararının devamına ilişkin kararın davalıların mağduriyetine neden olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirterek çekişmeli taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/1271 Esas, 2021/1260 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kök mirasbırakan ... mirasçıları arasında tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış geçerli bir taksim anlaşması bulunduğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, sübut bulan davanın kabulüne ve kök mirasbırakan ... 'den kalan miras payının davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken hatalı bir takım gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne; ayrıca ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına ilişkin Mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılamaya konu taşınmazların 40 yılı aşkın bir süredir müteveffa ... ve onun ölümünden sonra ise davalı mirasçıları tarafından kullanılmakta olduğunun tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları ile ispatlandığını, davacının işbu davayı açtığında 94 yaşında olduğunu, geçerli bir taksimat bulunmuyor ise davacı tarafından diğer kardeşlerine bir dava açılmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması bir yana davacının kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, kaldı ki dava konusu taşınmazların çok uzun süredir davalıların mirasbırakanı ve davalıların kullanımında olduğunun, dosyada mübrez Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü cevabi yazıları ve ayrıca Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/64 E., 1996/48 K. sayılı ve 13.06.1996 karar tarihli, taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... adına olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile tesciline dair kesinleşmiş kararı ile de tartışmasız olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında savunmalarının reddine ilişkin hiçbir gerekçenin yer almadığını, davalı tanık anlatımları ve TMK'nın 2 nci maddesi hükmü yok sayılarak karar tesis edildiğini, davada hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden; kadastro sonucunda, Rize ili Fındıklı ilçesi Liman Mahallesi çalışma alanında bulunan 763 ada 2 ve 18 parsel sayılı taşınmazların belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak 753 ada 26, 774 ada 4, 775 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ise tapu kaydına dayanılarak davalıların mirasbırakanı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 15.04.2008-14.05.2008 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin 15.05.2008 tarihinde kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, taşınmazların daha sonra 11.09.2017 tarihinde intikal işlemine tabi tutularak davalılar adına kayıtlı hale geldikleri, eldeki davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.548,76 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.