"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Hazineden satın aldığı 688 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu sehven gitti parseli olan 418 ada 2 parselin eski maliki Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, 688 parselin 4071 sayılı Yasa kapsamında olmadığı halde sehven davacıya satıldığını, bu nedenle dava açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 09.12.2010 tarihli ve 2010/11221 Esas, 2010/13177 Karar sayılı kararıyla; “...davalı Hazine tarafından eldeki davanın davacısı aleyhine 4071 sayılı Yasa'ya göre yapılan temlikin yolsuz olduğu iddiasına dayalı olarak satışın iptali yönünde Mahkemenin 2009/21 Esasına kayıtlı dava açıldığı belirtilmiştir. Gerçek hak sahibinin, diğer bir deyişle anılan Yasa uyarınca davacıya yapılan satışın yolsuz yani illetten yoksun olup olmadığı sözü edilen davada belirlenecektir. O davanın sonucuna göre imar uygulaması sonucunda Hazine adına sicil oluşturulmasının haklılığı ve de haksızlığı ortaya çıkacaktır. Hal böyle olunca; Mahkemenin 2009/21 Esas sayılı dava sonucunun eldeki davaya doğrudan doğruya etkisi bulunduğu gözetilerek, o davanın eldeki dava için bekletici sorun sayılması, orada verilecek karar doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.12.2017 tarihli ve 2011/64 Esas 2017/174 Karar sayılı kararıyla; tapu kaydının idari yoldan düzeltildiği, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının 4071 sayılı Yasa'dan yararlanma hakkı olmadığı halde bu yasadan yararlandığını, bu durumun imar uygulaması sırasında fark edildiğini, bekletici mesele yapılan davanın kabul edildiğini, kesinleşmesinin beklenmediğini, davacının hakkını kötüye kullandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Hemen belirtilmelidir ki, davanın konusuz kalmasıyla uyuşmazlığın ortadan kalktığı, böyle bir durumda da esasa yönelik hüküm kurulmasına gerek kalmadığı açıktır. Nitekim, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/1. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmadığı belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
(IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.