Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2382 E. 2022/7546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını davalı oğluna ve diğer davalılara yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı, tapu iptali ve tescil ile tenkis taleplerinin ne şekilde sonuçlandırılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar vermesine rağmen, hükümde miras paylarını belirtmeyerek veya veraset ilamına atıf yapmayarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurması ve dava konusu bir parselde 1/2 pay sahibi olan davalının, başka bir parselde de 1/2 pay sahibi olmasına rağmen parselin tamamının kabul kapsamına alınması doğru bulunmayarak, hükmün bu hususlar düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil - tenkis davası sonunda Devrekani Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12/01/2022 tarihli ve 2021/114 Esas, 2022/5 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar asıl davada, mirasbırakanları ....'nın 258 ada 1, 423 ada 1, 1234 ada 5 ve 1339 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile 466, 1351, 1357, 1358, 1362, 1593 ve 453 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ......'na; 281 ada 4, 334 ada 10, 425 ada 107, 151 ada 34, 43, 83 ve 152 ada 10, 205 ada 13 parsel sayılı taşınmazlarını da diğer davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ya da tenkise karar verilmesini istemişler, Dairenin aşağıda belirtilen 09/03/2016 tarihli bozma kararından sonra açtıkları birleştirilen davada, asıl davadaki iddialarını ileri sürerek, 1358 parselin 3/10 payı, 1593 parselin 1/2 payı ve 258 ada 1 parselin tamamı bakımından tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davacı ...’in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmişler; davacı ...’nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takipsiz bırakmışlardır.

II. CEVAP

1. Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin ivazlı olduğunu, muvazaanın bulunmadığını, üçüncü şahıslardan ya da babalarından satın aldığı bazı taşınmazların mirasbırakanla bir ilgisinin bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. Asıl davada davalılar ....ve .... paydaşı oldukları taşınmazlarda mirasbırakanın kendi isteği ile payını sattığını, satış bedelini ödediklerini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Devrekani Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/12/2013 tarihli ve 2006/139 E., 2013/111 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, çekişme konusu 1234 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no.lu bağımsız bölümün tenkise tabi olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüyle tenkise karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 09/03/2016 tarihli ve 2014/11722 E., 2016/2880 K. sayılı kararıyla; “Öncelikle çekişme konusu 1358 parselde 3/10 pay, 1593 parselde 1/2 pay ile 258 ada 1 parselin tamamı yönünden davacı tarafa tescil davası açması için olanak tanınması, açılması halinde eldeki dava ile birleştirilip davacıların miras payları oranında davanın kabul edilmesi, ayrıca 466 parselin üçüncü kişiden satın alınmasında mirasbırakanın herhangi bir katkısının olup olmadığı araştırılarak muris tarafından bir bedel ödendiğinin saptanması halinde 1357, 453, 423 ada 1, 1234 ada 5 parseldeki 2 no.lu bağımsız bölüm ile 1339 ada 1 parseldeki 5 ve 6 no.lu bağımsız bölümler ile birlikte yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tenkis isteği bakımından araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 04/03/2020 tarihli ve 2016/96 E., 2020/42 K. sayılı kararıyla; 466 parsel sayılı taşınmazın 3. kişiden mirasbırakanın katkısı ile davalı adına alındığının kanıtlandığı, davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle 466, 1357, 453, 423 ada 1 parsel, 1234 ada 5 parseldeki 2 no.lu bağımsız bölüm ile 1339 ada 1 parseldeki 5 ve 6 no.lu bağımsız bölümler bakımından asıl davada davacı ... tarafından davalı ... hakkında açılan tenkis davasının kabulü ile 13.559,30 TL tenkis alacağının tahsiline, diğer davacı ... tarafından açılan davanın takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı ve yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, diğer davalılar ve diğer taşınmazlar bakımından ise bozmadan önce verilen ret hükmünün kesinleştiği, davalılar lehine kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; birleştirilen davada, davacı ...’in davasının kabulü ile bozma kararında belirtilen üç parça taşınmaz bakımından muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle pay oranında iptal tescile; davacı ... tarafından açılan birleştirilen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. İkinci Bozma Kararı

Dairenin 23/06/2021 tarihli ve 2020/2935 E., 2021/3550 K. sayılı kararıyla; “Hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak davalı ... hakkında, asıl davada tenkis isteğinin kabulüne, birleştirilen davada ise iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in bu yöne değinen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; Mirasbırakan ... tarafından davalı ...’e 03.05.2005 tarihinde ölünceye kadar bakım akdiyle temlik edilen çekişme konusu 1234 ada 5 parseldeki 2 no.lu bağımsız bölümün temlikinin Dairenin bozma kararında da belirtildiği üzere, bakım amacıyla yapıldığı, mal kaçırma amacının ve muvazaanın bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen taşınmazın tenkis hesabına katılması doğru değildir. Diğer taraftan, bozma kararı ile açıkça onanmayan davalı ... hakkındaki davanın kısmen reddine ilişkin olarak verilen 31.12.2013 tarihli hükmün kesinleşmediği gözetilerek davada kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine ret kararı verilen taşınmazlar bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

6. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12/01/2022 tarihli ve 2021/114 E., 2022/5 K. sayılı kararıyla; asıl davada davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle 466, 1357, 453, 423 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile 1339 ada 1 parseldeki 5 ve 6 no.lu bağımsız bölümler bakımından asıl davada davacı ... tarafından davalı ... hakkında açılan tenkis davasının kabulü ile 11.194,16 TL tenkis alacağının tahsiline, 1234 ada 5 parseldeki 2 numaralı bağımsız bölüm bakımından tenkis talebinin reddine, diğer davacı ... tarafından açılan davanın takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı ve yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, diğer davalılar ve diğer taşınmazlar bakımından ise bozma kararı ile davalılar lehine kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; birleştirilen davada, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davacı ...’in davasının kabulü ile bozma kararında belirtilen 3 parça taşınmazın aktif kayıtları olan 620 ada 1 ve 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 868 ada 1 parselin 278/14681 payı ve 844 ada 1 parselin 9083/16084 payı yönünden iptal tescile; davacı ... tarafından açılan birleştirilen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, tenkis alacağı hesabının eksik yapıldığını, ölünceye kadar bakma akdiyle temlik edilen taşınmazlara karşılık bakım borcunu yerine getirdiğini, temliklerde muvazaanın bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali, mümkün olmazsa tenkis; birleştirilen dava ise, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

9.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 565/4. maddesinde, mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmaların tenkise tabi olduğu düzenlenmiştir.

9.2.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, (IV/5.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/6.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

9.3.2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece, birleştirilen davada taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar ..., ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verilmesine rağmen, hükümde davacıların miras payı belirtilmeksizin veya veraset ilamına atıf yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde tapuya tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu 1593 parsel sayılı taşınmazda 1/2 pay sahibi olan davalı ..., 3402 sayılı Kanun'un 22/A maddesi uygulaması sonucu oluşan 620 ada 1 parsel sayılı taşınmazda da yine 1/2 pay sahibi olmasına rağmen Mahkemece, 620 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının kabul kapsamına alınması da doğru değildir. Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemektedir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ...'nun değinilen yön itibariyle temyiz itirazının kabulü ile birleştirilen davada verilen hükmün 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleriyle birlikte tümden hükümden çıkartılarak yerine,

"1-) Davacılar ..., ..., ..., ... yönünden DAVANIN KABULÜNE, davalı ... adına kayıtlı;

a-)Kastamonu ili, Devrekani ilçesi, Kadirbey Mahallesinde bulunan 620 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının, 868 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 278/14681 payının ve 844 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 9083/16084 payının,

b-)Kastamonu ili, Devrekani ilçesi, Ahiçelebi Mahallesinde bulunan 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının,

Tapu kayıtlarının davacıların payları oranında iptaliyle kök mirasbırakan ...'na ait Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/217 Esas, 2005/196 Karar sayılı veraset ilamı ile mirasbırakan ...'a ait Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/33 Esas, 2019/137 Karar sayılı veraset ilamındaki miras payları oranında davacılar ..., ..., ..., ... adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına," cümlelerinin yazılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.