Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2395 E. 2023/7098 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, Hazine adına tescilli bir parselin kendilerine ait diğer parsellerin devamı niteliğinde olduğunu ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğinin kendilerinde bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacıların taşınmaz üzerinde zilyetliklerini ispatlayamadıkları, taşınmazda imar ve ihya emarelerinin bulunmadığı ve hava fotoğraflarından da bu durumun anlaşıldığı gerekçesiyle davacıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/77 E., 2021/358 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar; Doğubayazıt İlçesi, Bardaklı Köyü’nde kain 166 ada 9 ve 10 nolu parsellerin kendilerine ait olduğunu ancak kendilerine ait taşınmazlarına komşu olan 11 parsel sayılı taşınmazın ...’nun işgalinde olduğu hususunun taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilerek şahsın kimlik bilgilerinin bulunamadığı gerekçesiyle davalı Hazine adına tescil edildiğini, oysa çekişmeli taşınmazın keşifte belirtilecek kısımlarının kendi taşınmazlarının devamı niteliğinde olup kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiklerinin bulunduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın ayrı ayrı bölümlerinin kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1- Doğubayazıt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarih ve 2013/496 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda gösterilen 1.078,82 m2 lik alanının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına, 1.922,14 m2 lik alanının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2- Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 06.12.2018 tarih, 2016/4339 Esas, 2018/7513 Karar sayılı kararıyla; kadastro tutanağında taşınmaz üzerinde ev ve ahır bulunmasına rağmen, keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde ev ve ahır bulunmadığı, fotoğraflara göre taşınmazda zilyetlik emaresinin olmadığı, soyut beyanların hükme esas kabul edildiği, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3-İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporlarında çekişmeli taşınmazda toprak işlemesinin olmadığı, içerisinde derin köklü çayır bitkilerinin bulunduğu, tarım arazisi özelliği taşımadığı, imar-ihya durumunu düşündürecek emareye rastlanılmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilerden sayılacağının düşünüldüğü, nitekim 1958-1989 ve 2001 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelenmesinde çekişmeli kısımlarda herhangi bir ihya durumuna rastlanılmadığı, çevresinden ayırıcı herhangi bir yapay yada doğal sınıra da rastlanılmadığının anlaşılmış olduğu, mahalli bilirkişi ve tanıklar taşınmazın bir kısmının davacı ...'e, diğer bir kısmının ise Kasım'a ait olduğunu ifade etmişler ise de bilirkişi raporlarından davaya konu taşınmazın imar ihya edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar; davaya konu taşınmazda bulunan kulübenin bir kısmının 9 ve 11 sayılı parseller içerisinde kaldığını, taşınmazın yola sıfır yani yakın olması sebebiyle karayolunun yapımı, genişlemesi sırasında taşların arazi içerisine döküldüğünü, yine çekişmeli taşınmazın köy yerleşim yeri sınırında olması sebebiyle tarımsal faaliyette bulunulmamasının normal olduğunu, genel görünüme bakıldığında arazinin kadastro çalışmalarında bölündüğünün anlaşılacağını, yol yapımında dolguya maruz kalan kısmın yüksek olduğunu, çekişmeli taşınmazın 9 ve 10 parselin devamı niteliğinde olduğunu belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’uın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile bozma kararında belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle

Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.12.2023 gününde oy birliği ile karar verildi.