"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/39 E., 2021/162 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar adına dava takipçisi dava dilekçesinde; Kayseri ili Sarız ilçesi ... köyündeki tahmini iki dönüm olan taşınmazın davacılar tarafından 1987 tarihinde satın almasına ve önceki maliklerle birlikte taşınmazda 60-70 yıllık zilyetlikleri bulunmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına 102 ada 198 parsel sayılı taşınmaz olarak tespit ve tescil edildiğini, diğer yandan davalı ...'in bu taşınmazın kuzeydoğu kısmına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek dava konusu 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini ve davalı ...'in müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı Hazine ve davalı ... vekilleri, yargılama sırasında davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2011/48 E., 2013/67 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabülü ile; 102 ada 198 parsel numaralı doğusu ..., batısı ... , güneyi yol, kuzeyi ... ve ... olan, 26.06.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline; davalı ...'ın davacıların taşınmazına herhangi bir müdahalesinin olmaması sebebiyle elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.02.2018 tarihli ve 2015/13464 E., 2018/650 K. sayılı kararıyla; gerekçeli kararda yer alan "102 ada 198 parsel numaralı meranın, 5.687,03 metrekare alana sahip kısmını ifrazen davacılar ... ve ... adına kayıt ve tesciline, ifraz edilen 5.687,03 metrekare yüz ölçümlü alana mera sınırlandırmasının iptali ile bu alana Tapu Müdürlüğünce son parsel nosu verilerek davacılar adına kayıt ve tesciline" şeklindeki hükmün kısa kararda yer almadığı, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ve aykırılık bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.07.2018 tarihli ve 2018/28 E., 2018/100 K. sayılı kararıyla; usule ilişkin bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabülü ile fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmazların Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı ...'ın davacıların taşınmazına herhangi bir müdahalesinin olmaması sebebiyle elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Karar
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2021 tarihli ve 2018/5656 E., 2021/503 K. sayılı kararıyla; davalı ...'in tapu iptali ve tescil davası yönünden taraf sıfatı olmadığı, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmü temyiz ettiği gerekçesiyle davalı ... yönünden temyiz isteminin hukuki yararı bulunmadığından reddine; diğer davalıların temyizi yönünden yapılan incelemede ise 6360 sayılı Kanun gereğince Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığının yasal hasım olduğu bu nedenle taraf teşkilinin sağlanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmazların Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı ...'ın davacıların taşınmazına herhangi bir müdahalesinin olmaması sebebiyle elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Devletin tasarrufu altındaki taşınmazın alınmasının veya satılmasının mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin bulunmadığını, dava konusu taşınmazla ilgili hava fotoğrafı alınmadan karar verilmesinin eksiklik teşkil ettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacılar lehine zilyetlikle edinme koşulları gerçekleşmeden davanın kabulüne karar verildiğini, davacıların dayandığı 1987 tarihli satış senedine istinaden davacılar adına 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit ve tescil edildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi
istemine ilişkin olup tapu iptali ve tescil talebi temyiz konusu yapılmıştır.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü ve Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu Kayseri ili Sarız ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 198 parsel sayılı 5.687,03 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz senetsizden ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar bu parsel içinde kalan bölümü 10.08.1987 tarihli satış senedi ile satın aldıkları iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
2. Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
3. Şöyle ki; davacıların 10.08.1987 tarihli satış senedine dayanmasına ve davalı Hazinenin bu satış senedine istinaden davacılar adına 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edildiğini belirtmesine rağmen bu hususta araştırma yapılmamış; bir taşınmazın niteliğinin ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıç tarihinin ve sürdürülüş biçiminin kesin olarak belirlenmesinde en objektif delil hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış; taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanakları getirilmemiş; ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın çok taşlı ve kayalık olduğu belirtilmesine rağmen bu husus gerekçede değerlendirilmemiştir.
4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza komşu 102 ada 146, 140 ada 1 ve 148 ada 1 parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile dayanakları ve tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
5. Daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
6. Yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklara davacıların dayandığı 10.08.1987 tarihli satış senedinin hudutları zeminde tek tek sorulmalı, gösterilen hudutlar fen bilirkişisine haritasında işaret ettirilmeli, satış senedindeki yer ile 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı yer olup olmadığı saptanmalı; satış senedinin konusunu teşkil eden "altı ahır üstü beş göz odadan oluşan evin" dava konusu yerde bulunup bulunmadığı ve bu yapıların akıbeti ile ilgili bilgi alınmalıdır.
7. Fen bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmaza komşu parselleri de göstermek sureti ile hazırlanan ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; ziraat bilirkişiden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, eğimini, bitki örtüsünü, tarımsal niteliğini, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, kullanım biçimini, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi komşu taşınmazlarla ve önceki bilirkişi raporu ile karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli; tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırları önceki ve şimdiki niteliğini, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, etrafındaki taşınmazlarla aralarında farklılık bulunup bulunmadığı, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor hazırlattırılmalı, dosyaya gelen komşu parsel tutanakları ve dayanak belgeler incelenerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları tespit edildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın davalı ... Başkanlığına iadesine,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.