Logo

1. Hukuk Dairesi2022/268 E. 2022/2630 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde asıl karar davacı vekili tarafından, ek karar dava dışı üçüncü kişi Vakıflar Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, 52 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu depoyu kredi temin edebilmesi amacıyla dava dışı kız kardeşi ...’nin damadı olan davalı ...’a satış suretiyle ancak bedelsiz temlik ettiğini, davalının da taşınmazı diğer davalı ...’ye devrettiğini, davalıların kötüniyetli olduklarını, taşınmazın kiralarını hala kendisinin aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescilini, mümkün olmazsa taşınmazın bugünkü değerinin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., iddianın doğru olmadığını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., taşınmazı bedelini ödeyerek iyiniyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. TemyizYoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 11.03.2020 tarihli ve 2016/18196 E.2020/1771 K. sayılı kararıyla; "…Bilindiği üzere, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın yazılı delil ya da yemin delili ile kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, davacının yazılı delil ibraz etmediği, yemin deliline dayandığı, davalı ...'ın 16.06.2016 tarihli oturumda yemin eda ettiği, ne var ki adı geçen davalının hükümden sonra 28.06.2019 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini beyan ettiği görülmektedir. Davalı ...'ın kabul beyanı gözetilerek 2. el konumunda bulunan davalı ...'nin iyiniyetli olmaması halinde ediniminin korunmayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, son malik davalı ...'nin iyiniyetli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, iyiniyetli ise davanın reddine aksi halde kabulüne karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır...’’ gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.05.2021 tarihli ve 2020/181 E.2021/174 K. sayılı kararıyla; tanık beyanlarına göre davalı ...'nin davalı ...'ın işçisi olduğu, karşılıklı çıkar ve işbirliği içinde hareket ettikleri, davalı ...'nin ...ın ve oğlu ...'ın borçlanma durumunu ve borçları nedeniyle kredi çekmek için dükkanı davacıdan devir aldıklarını bildiği, buna ilişkin konuşmaların davalı ...'nin yanında gerçekleştiği, ...'nin dükkanı devralırken bedelini ödediğine dair dosyaya delil sunamamış olduğu, dükkanı satın alabilecek ekonomik durumunun da bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın ...'ye devir işleminde ...'nin iyi niyetli olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, dava dışı üçüncü kişi Vakıflar Bankası A.Ş vekili taşınmazı alacağa mahsuben ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ihalede satın aldığını, ihalenin feshine yönelik açılan davanın da Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, taşınmazın cebr-i icra yoluyla adına tescil edildiğini, bu nedenle taşınmaz üzerine mahkemece konulan davalıdır şerhinin kaldırılmasını istemiş, mahkemece 25.11.2021 tarihli ek karar ile; taşınmaz üzerine 05.05.2015 tarihinde konulan şerhin talepte bulunan Vakıflar bankasının hukuki durumunu etkilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde davacı vekili, ek karara karşı süresi içinde dava dışı Vakıflar Bankası A.Ş vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

5.1 Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı ...’ın yargılama sırasında 28.09.2020 öldüğünden mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekirken edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama sırasında taşınmazın dava dışı Vakıflar bankası adına cebri icra yoluyla tescil edildiğini, mahkemece yeni malik davaya dahil edilmesi için süre verilmesi gerekirken verilmemesi hatalı olduğunu ve bankanın kötüniyetli olduğunu olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

5.2 Dava dışı Vakıflar Bankası A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın açıldığı tarihte çekişme konusu taşınmazın beyanlar hanesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin başlamış olduğuna dair İİK150/c gereğince konulmuş şerh olduğunu, buna rağmen mahkemece kendilerine sorulmaksızın davalıdır şerhinin konulmasının hatalı olduğunu, taşınmazı cebr-i icradan satın aldığını, icra takip işlemleri kesinleşerek tüm takyidatlardan ari olarak adına tescilin yapıldığını, ancak tapu müdürlüğünün hata yaptığını düşünerek mahkemece istenen şerhi yeniden koyduğunu, konulan şerhin tasarruf yetkisini sınırladığını, buna rağmen mahkemece tedbirin kaldırılmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1 6100 sayılı HMK'nun 125. maddesinde “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.

b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.

(2)Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” şeklinde düzenlemeler getirmiştir.

6.2.2 6100 sayılı HMK'nın 55. maddesinde ''Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.'' hükmü düzenlenmiştir. Dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gereklidir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1 Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 5 nolu depolu dükkanını vekil kıldığı dava dışı ... aracılığıyla 13.03.2008 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, davalının da dava dışı Vakıflar Bankası A.Ş lehine taşınmazı ipotek ederek kredi kullandığı, bu krediye istinaden taşınmaz üzerine 09.03.2009 tarihinde ipotek tesis edildikten sonra 15.10.2009 tarihinde diğer davalı ...'ye devredildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine banka tarafından davalı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığını, takip devam ederken taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğunun anlaşılması üzerine ilamsız takibe bu davalının da dahil edildiği, 25.4.2017 tarihinde yapılan açık artırmada alacağa mahsuben taşınmazın banka tarafından satın alındığı, davalı ...’nin ihalenin feshine yönelik açtığı davanın reddine karar verildiği, kararın 14.11.2019 tarihinde Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği, bankanın talebi üzerine tapu müdürlüğünce tüm takyidatlardan ari olarak taşınmazın 30.03.2021 tarihinde dava dışı Vakıflar Bankası A.Ş adına tescil edildiği, ancak tapu müdürlüğünün hata yaptığını düşünerek tedbiri yeniden koyduğu ve davalı ...’ın yargılama sırasında 28.09.2020 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.

6.3.2 Somut olayda, davalı ...’ın yargılama sırasında öldüğü gözetilerek HMK’nın 55. maddesi uyarınca mirasçıların davaya dahil edilerek devam edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin karar verilmiş olması hatalıdır.

6.3.3 Öte yandan, HMK’nun 125. maddesinin cebri icra yolu ile gerçekleşen temliklerde de uygulanacağında kuşku bulunmamaktadır.

6.3.4 Hal böyle olunca, taraf teşkilinin sağlanması zorunlu bulunduğundan, öncelikle dava sırasında ölen davalı ...’ın tüm mirasçılarının tespit edilerek HMK'nın 55. maddesi gereğince işlem yapılması, bundan sonra HMK'nın 125/1. maddesi gereğince davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve dava dışı Vakıflar Bankası A.Ş.’nin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.