Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2763 E. 2022/6178 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yaptığı temlikin muris muvazaası içerip içermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamına uygun olarak mirasbırakanın diğer mallarının değerinin tespit edilmesi ve davalıya devredilen malın mirasbırakanın tüm malvarlığı içindeki makul bir değerde olduğunun tespit edilmesi, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine ve mahkemenin harç miktarı konusundaki hatasının düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KEMALPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; verilen davanın reddine ilişkin karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 27/09/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat .....geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’in maliki olduğu dava konusu 135 ada 16 parsel (eski 315 parsel) sayılı taşınmazın ½ payını, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 02.09.2014 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile büyük oğlu davalıya devrettiğini, davalı adına tapuda tescilin ise mirasbırakanın ölümünden sonra 04.11.2016 tarihinde gerçekleştiğini, mirasbırakanın bakım ihtiyacı içinde olmadığını ileri sürerek, dava konusu 135 ada 16 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı ½ payın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, başkaca taşınmazları da olan mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini ve çeşitli hastalıkları nedeniyle bakıma ihtiyacı olduğunu, mirasbırakana karşı bakım görevini yerine getirdiğini, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmeyip cenazesine dahi katılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2018 tarihli ve 2016/421 E., 2018/482 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın bakıma ihtiyacı bulunmayıp, davacıyla aralarındaki kırgınlık birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, ölünceye kadar bir çok sağlık sorunu yaşadığını, davacının mirasbırakanla ilgilenmediğini, cenazesine bile katılmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2019 tarihli ve 2018/2587 E., 2019/1114 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın başkaca taşınmazları da bulunduğu, sağlık sorunları nedeniyle bakım ihtiyacının oluştuğu, mirasbırakana davalının baktığı, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 04/02/2021 tarihli ve 2019/2955 E., 2021/600 K. sayılı kararıyla; ''... Somut olaya gelince, mirasbırakanın çekişme konusu taşınmaz dışında başkaca taşınmazlarının bulunduğu açıktır.

Ne var ki, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmaktaki asıl amaç ve iradesinin belirlenebilmesi açısından temlik dışı taşınmazlarıyla ilgili yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığından söz etmek mümkün değildir.

Hal böyle olunca, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının değerlerinin keşfen saptanıp, çekişme konusu taşınmazın tüm mal varlığı içindeki oranı belirlenerek temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının, muvazaanın bulunup bulunmadığının, yukarıda açıklanan ilkeler ve toplanan delillerle birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 24/02/2022 tarihli ve 2021/592 E., 2022/464 K. sayılı kararıyla; Yargıtay bozma kararı kapsamında, mirasbırakanın temlik dışı kalan taşınmazları üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, davalıya ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile devir edilen miktarın makul sınırlar içerisinde kaldığı, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, mirasbırakanın davaya konu taşınmazdaki 1/2 payını ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle ivaz karşılığı davalıya devir etmiş olduğu, muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya, bozma kararına aykırı olduğunu, sadece temlik dışı mallar üzerinde bugünkü değerinin esas alınarak bir keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bir değer tespiti yapılmadığını, yaklaşık 5 yıl önce tespit edilen değerin esas alındığını, haksız ve hukuka aykırı bir oranlama yapıldığını ve temlikin makul sınırlar içinde kaldığı sonucuna varıldığını, Bölge Adliye Mahkemesinin taraflarının beyanlarını hiç okumadığını, değerlendirmediğini, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapması için hiç bir nedeni olmayıp amacının davalıya mal bağışlamak olduğunu, iş bu durumda da şekil şartına uyulmadığı için tasarrufun iptali gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesine göre, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).

Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde mirasbırakanın yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.

6.2.2. Hemen belirtilmelidir ki; harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (V/2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (V/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

6.3.2. Ancak, yargılama sırasında yatırılan peşin harç miktarı 2.968,88 TL olduğu halde, 11.873,27 TL peşin harç alındığı yönünde hüküm kurulması doğru değil ise de değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ

1.(V/6.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,

2.(V/6.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazının değinilen yönden kabulüne;

3.Hükmün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak;

''2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 2.968,88 TL'den mahsubu ile bakiye 2.888,18 TL'nin davacıya İADESİNE,'' cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.