"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan ...’in 104 ada 18 parsel ile 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kızına satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacı kardeşinin borçları nedeniyle mirasbırakan babası ...’in piyasaya borçlandığını, bu nedenle babasına nakit olarak yardımda bulunduğunu, karşılığında ise dava konusu taşınmazların devredildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalı ile mirasbırakan ... arasındaki işlemin muvazaaya dayanmadığı, davacının borçlarının ödenmesi sebebiyle davalıdan aldığı paralar nedeniyle mirasbırakan tarafından mahsuplaşma amacıyla devrin yapıldığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından cevap dilekçesinin süresi içerisinde sunulmadığını, her ne kadar mirasbırakana ait borçların davalı tarafından ödendiği belirtilmiş ise de buna ilişkin dekont veya belgenin ibraz edilmediğini, dinlenen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere devir tarihinde mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 13/10/2021 tarihli ve 2021/1942 E., 2021/1989 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki, temlik edilen taşınmazların miktarı ve mirasbırakanın tüm mamelekine oranı, temlikin makul karşılanabilecek bir sınırda bulunmadığı, mirasbırakanın terekesinden para çıkmadığı, satış bedelinin ödendiğinin davalı tarafından kesin olarak kanıtlanamadığı, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin davacı mirasçısından mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davacının piyasaya borçlanması nedeniyle sürekli mirasbırakana ait taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiğini, davacının gerçek kişilerden elden nakit borçlar aldığını, bunların sürekli anne ve babası tarafından ödendiğini, son olarak yine böyle bir durumdan dolayı dava konusu taşınmazların davacının borçları nedeniyle mirasbırakan tarafından satılığa çıkartıldığını, davalı tarafından davacının piyasaya olan borçlarının ödendiğini, mirasbırakan tarafından da dava konusu taşınmazların davalıya devredildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 0l.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Temyiz Nedenlerinin Değerlendirilmesi
3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1939 doğumlu mirasbırakan ... ...’ın 19/02/2015 tarihinde ölümü eşi ...’ün de kendisinden sonra 2018 yılında ölmesi nedeniyle mirasçı olarak çocukları davacı ... ile davalı ...’nin kaldığı, dava konusu 104 ada 18 parsel ile 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı kızına 25/08/2006 tarihinde satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. Mirasbırakan tarafından davacı oğlu lehine dava dışı 408 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, davacının borçlarının davalı tarafından ödendiği, davacı ile mirasbırakan arasında herhangi bir geçimsizliğin olmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olmadığı sonucuna varılmaktadır.
3.3.3. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
VI. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.