Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2833 E. 2024/37 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlikle mülk edinme iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın toplulaştırma çalışmaları geçirmesi, hava fotoğraflarında taşınmaz sınırlarının ve üzerindeki tarımsal faaliyetlerin belirgin olmaması, davacının zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmaması ve toplulaştırma çalışmalarının amacına uygun şekilde davacının paydaş kılınması hususunun gözetilmemesi nedeniyle bozularak, eksik incelemenin tamamlanması amacıyla yerel mahkemesine geri gönderilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/329E., 2021/342 K.

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/137 E., 2018/834 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... parsel sınırları içerisinde yer alan ve dava dilekçesine ekli krokide (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmazların maliki ve zilyedi olduğunu, taşınmazları uzun yıllardır kullanmakta olduğunu, 20 yıldan daha önce imar ve ihyasının kendisi tarafından tamamlandığını, bu yerin kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tescil edildiğini, ancak Hazine adına tescil için herhangi bir geçerli nedenin bulunmadığını, TMK'nın 713 üncü maddesi uyarınca kazanılma şartlarının oluştuğunu ileri sürerek dava konusu yerlerin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; katıldığı duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2017/137 Esas, 2018/834 Karar sayılı kararıyla; Kadastro ve jeodezi-fotoğrametri bilirkişisinin raporlarında ... parsel üzerinde (A) ve (B) rumuzlu taşınmazların tamamen, (C) rumuzlu taşınmazın ise kısmen davacı tarafından işlemeli tarım yapılarak arpa,buğday ekilerek kullandığı , daha öncesinde boş ve kıraç arazi niteliği taşıyan taşınmazların davacı tarafından emek ve para sarfıyla bugünkü hale getirildiği, mera, otlak veya köyün ortak kullanımına ait bir yer olmadığı, imar- ihya çalışmalarının 20 yılı aşkın süredir tamamlandığı, hava fotoğrafları ile birlikte dava tarihinden geriye doğru uydu görüntülerinin incelenmesinde tarımsal faaliyetlerin düzenli bir şekilde devam ettiğinin görüldüğü, burayı davacının malik sıfatıyla kullandığı, dava konusu taşınmaza ilişkin davacının zilyetliğine veya malikliğine herhangi bir kimsenin müdahalede bulunmadığı, taşınmazı emek ve para harcayarak tarım arazisi haline getirdiği, mevcut ziraat bilirkişisi raporu ve fotoğraflardan da bu durumun teknik olarak anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 356 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tapuya tescil edilen, karara ekli 17.04.2018 havale tarihli krokili fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 26.776,30 m2 yüz ölçümü büyüklüğündeki alanın, (B) harfi ile gösterilen 14.001,82 m2 yüz ölçümü büyüklüğündeki alanın, (D) harfi ile gösterilen 21.621,19 m2 yüz ölçümü büyüklüğündeki alanın tapu kaydının iptali ile tapu sicilinin son sırasındaki parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yine 356 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tapuya tescil edilen, karara ekli 17.04.2018 havale tarihli krokili fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 1.152,22 m2 yüz ölçümü büyüklüğündeki alan yönünden ve (F) harfi ile gösterilen 225,16 m2 yüz ölçümü büyüklüğündeki alan yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, sınırlarında dereler, tapulama harici yerler ve yol olduğundan bu gibi yerlerin engebeli, eğimli ve taşlık yapıda olan yerlerden olup kazanılmaya elverişli yerlerden olmadığını, davacının dava konusu taşınmazlara imar ve ihyadan sonra kesintisiz olarak 20 yıl zilyet bulunup bulunmadığının ve imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tam olarak araştırılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan basit işlemlerin imar-ihya sayılamayacağını, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının resen gözetilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2021 tarihli ve 2021/329 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, mera ve ormanla bir ilgisi bulunmayan ve herhangi bir imar planı kapsamında kalmayan dava konusu ve istinaf başvurusuna konu, fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 26.776,30 m2, (B) harfi ile gösterilen 14.001,82 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 21.621,19 m2 yüzölçümündeki taşınmazların imar-ihyası tamamlandıktan sonra, önceleri hububat tarımı yapılmak, daha sonraları Antep fıstığı ve üzüm ağaçları dikilmek suretiyle 20 yılı aşkın bir süredir davacı tarafından tasarruf edildiği, taşınmaz üzerinde yaşları 8-30 arasında değişen çeşitli vasıflarda ağaçların bulunduğu, kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davalı Maliye Hazinesinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının 04.04.1976 tarihinde kesinleştiği, yapılan çalışmalarda taşınmazın 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tapulama harici bırakıldığı, dava konusu yerlerin 12.05.2015 tarihinde ihdasen Maliye Hazinesi adına tescil edilen 356 parsel sayılı hali arazi vasıflı taşınmaz kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

2. İlk Derece Mahkemesince taşınmazın bir kısmı üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.

3.Somut olayda; dosya içerisinde mevcut 16.04.2018 tarihli fen, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerden alınan ortak raporda 1985-1992 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarında (A), (B) ve (D) harfi ile gösterilen kısımlarda imar-ihyaya dönük tarımsal faaliyete ait emareler görüldüğü belirtilmiş ise de kabule konu bu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında sınırlarının belirgin olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde ne şekilde tarımsal faaliyet yürütüldüğü gibi hususlarda görüş belirtilmemiştir.

4. Öte yandan; Dairece eksikliğin giderilmesi yolu ile dosya kapsamına alınan kayıtlardan dava konusu 356 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2022 tarihinde 3083 sayılı Kanun gereğince yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde Han mahallesi 154 ada 2-150 ada 2 ve 4- 151 ada 2 ve 4 ile 152 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara gittiği ve söz konusu taşınmazların Hazine adına kayıtlı olduğu kayden sabittir.

5.Hal böyle olunca; Mahkemece mahallinde teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, teknik bilirkişiden dava konusu taşınmazı toplulaştırma sonucu oluşan güncel pafta üzerinde gösterir şekilde taşınmazın hangi toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kaldığını belirten, keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, ayrıca jeodezi bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle taşınmazın hava fotoğraflarında sınırlarının belirgin olup olmadığı, üzerinde ne şekilde tarımsal faaliyet yürütüldüğü hususları açıklattırılmalı, daha sonra toplulaştırma çalışmalarının amacına uygun olacak şekilde taşınmazda davacının paydaş kılınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği hususu göz önünde tutulmalı, toplanan ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.

Değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.