Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2846 E. 2023/7621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yanlış kişi adına tescil edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı tereke adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının dava konusu taşınmazla ilgisi olmadığı ve pasif husumetin bulunmadığı, davacının ise gerçek hak sahibi olan kişiyi tespit edememesinin ve bu hususta gerekli özeni göstermemesinin husumet noksanlığına yol açtığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1478 E., 2022/163 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2021/19 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın ... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, ... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.12.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden ... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

M. Ali Delil terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin mirasbırakanı ...’in şehir dışında bulunması sebebiyle hataen davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın mirasbırakanı ...’e ait olduğunu, davalının kimliği taraflarınca tespit edilemediğinden husumetin yanlış kişiye yöneltilmiş olabileceğini, Mahkemece taşınmazın tapu kaydı dosya arasına alındıktan sonra gerekirse tapu kayıt malikinin davaya dahil edilmesi için taraflarına süre ve imkan tanınmasına ilişkin taleplerinin de olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tereke üyeleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Dosya arasında bulunan taşınmaza ait tapu kaydı ve davalıya ait nüfus kaydına göre, davalı ...’in dava tarihinden önce 27.01.2012 tarihinde vefat etmiş olduğu görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamayacağı, ölü kişi aleyhine dava açılmış olması halinde ise husumetin ölü kişinin mirasçılarına yöneltilmesi suretiyle yargılamaya devam olunmasının mümkün olmadığı, HGK'nın 11.09.2013 tarihli, 2013/14-612 Esas, 2013/1297 sayılı kararına göre, davalının sağ olup olmadığını tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralını ihlal etmiyorsa, daha sonra kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara karşı davaya devam edilmesinin mümkün olabileceği, ancak somut olayda, davacı tarafından husumet yöneltilen davalının dava tarihinden çok evvel 27.01.2012 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafından dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelenirken veya basit bir araştırmayla tapu kayıt malikinin kim olduğunun tespit edilebileceği, bu nedenle davacının taraf değişikliği talebinde de bulunamayacağı, öte yandan davacı vekiline davalının mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verilseydi dahi, dava konusu taşınmazın davanın açıldığı tarihteki malikinin ... oğlu ... olduğu, ...’un diğer mirasçılarının taşınmazın maliki olmadıkları gerekçesiyle davalının pasif husumeti bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde M. Ali Delil terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın malikinin kim olduğunu tespit edemediklerini, dava dilekçesinde de bu hususu dile getirerek Mahkemece taşınmazın tapu kaydı dosya arasına alındıktan sonra gerekirse tapu kayıt malikinin davaya dahil edilmesi için taraflarına süre ve imkan tanınmasına karar verilmesini talep ettiklerini, 6100 sayılı Kanun'un 115/2 inci maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının giderilmesi için taraflarına süre de verilmediğini, her ne kadar taşınmazın malikinin tespiti için Tapu Müdürlüğünden araştırma yapmış iseler de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca bunu tespit edemediklerini, 4721 sayılı Kanun'un 1020 inci maddesinde ilgisini inanılır kılan herkesin, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebileceğinin belirtildiği ancak kişinin ilgisini inanılır kılmaya yeter bilgi ve belgelerin neler olduğunun açıklanmadığını, bu hususta Tapu Müdürlüğünde sıkıntı yaşadıklarını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu iptali ve tescil davalarının kural olarak kayıt malikine karşı açılması gerektiği, dosya içeriği ve toplanan delillere göre dava tarihi itibariyle dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı gerçek kişi adına tescilli olduğu, şu hale göre dava konusu taşınmazın davalı ile bir ilgisi olmadığından pasif husumet sıfatının da bulunmadığı, Mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde ... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü ve 115 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1020 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Siirt ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı 6.833,51 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ... adına tespit ve tescil edilmiş; 13.10.2020 tarihinde ... mirasçıları adına kayden intikal eden taşınmaz 15.10.2020 tarihinde kayden satış ve pay tevhidi suretiyle ... adına tescil edilmiş; eldeki dava ise 07.01.2021 tarihinde açılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

... terekesinin temsilcisi olan davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Davalılar duruşmada kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.