Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2880 E. 2022/5470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hileyi öğrenme tarihinin tespiti ve dosya kapsamında hilenin daha önce öğrenildiğine dair delil bulunmaması, dolayısıyla davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olması gözetilerek yerel mahkemenin davalı yönünden davanın kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalılar .... ve ... ile yakın akraba olduklarını ve birlikte paydaşı oldukları bir çok taşınmaz bulunduğunu, davalı ...’in dava konusu taşınmaz ve hissedarı oldukları diğer taşınmazları paylaştıracağını, bunun için tapuya gelip imza atması gerektiği telkini ile kendisini ikna ettiğini, Tapu Müdürlüğüne giderek neye imza attığını bilmeden evrakları imzaladığını, davalıların zeka seviyesinin düşük olmasından ve tecrübesizliğinden faydalanarak maliki olduğu dava konusu 478 ada 90 parsel sayılı taşınmazdaki 2/6 payını hile ile davalı ... adına tescilini sağladıklarını, davalılar tarafından kandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar Eren ve ..., iddiaların doğru olmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, işlemin resmi şekilde ve davacının iradesine uygun olarak yapıldığını, taşınmazın bedeli karşılığında davalı ... tarafından satın alındığını, hilenin söz konusu olmadığını, satışın üzerinden 2 yılı aşkın zaman geçtikten sonra dava açan davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2016 tarihli ve 2012/190 E., 2016/283 K. sayılı kararı ile; hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 16/03/2020 tarihli ve 2016/17785 E., 2020/1859 K. sayılı ilamı ile "...Somut olaya gelince, her ne kadar Mahkemece 6098 sayılı TBK’nın 39. maddesinde düzenlenen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı hileyi dava tarihinden yaklaşık 1 ay önce öğrendiğini iddia etmiş, davalılar ise davacının hileyi daha önce öğrendiğini savunmuş, dosya kapsamında davalıların savunmasını destekleyecek nitelikte bilgi ve belge bulunmadığı, hilenin daha önce öğrenildiği yönündeki savunmanın davalılar tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının değerlendirilmesi, tarafların bildirdikleri delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2020/101 E., 2021/74 K. sayılı kararıyla; dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla, davalılar tarafından davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise kayıt maliki olmadığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının dava dilekçesinde bahsini ettiği hileyi öğrendiğini beyan ettiği komşusunu tanık olarak dahi dinletmediğini, davacının dava dilekçesinde zeka seviyesinin düşük olduğundan bahsettiğini, bu yönde Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasından vazgeçildiğini, davacı tanıklarının yanlı beyanda bulunduğunu, keşif tarihi itibarıyla satış üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen davacı tanıklarının 2 yıl önce yapıldığı yönündeki beyanların gerçeğe aykırı olduğunu, tanıkların duyuma dayalı olarak beyanda bulunduklarını, davacı hile iddiasını akıl sağlığının yerinde olmadığına dayandırdığını, bunun da Adli Tıptan alınacak raporla ortaya çıkacağını belirttiği halde Mahkemece ATK’dan rapor alınmasından vazgeçildiğini, bu durumun dahi davacının iddiasında samimi olmadığının göstergesi olduğunu, davacının daha sonra ıslah dilekçesiyle gabin iddiasına da dayandığını, davacının ıslah dilekçesine muvafakatinin olmadığını, bu iddia yönünden de 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iradesiyle satış işlemini gerçekleştirdiğini, hile ve gabinin söz konusu olmadığını, davacının davasını neye dayandırdığı hususunun da açık olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

6.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def'i yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 729,36 TL bakiye onama harcının davalı ...’tan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.