"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince istinafı üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan ...’in 775 ada 2 parseldeki 3 no.lu bağımsız bölümdeki ½ payını ölünceye kadar bakma akdiyle, 1/8 payını ise satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında tüm mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, kanser hastası olan mirasbırakanla aynı evde yaşadıklarını, mirasbırakan babasına en iyi şekilde baktığını ve tüm ihtiyaçlarıyla ilgilendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ölünceye kadar bakma akdi ile devredilen 1/2 pay yönünden davalının bakım görevini yerine getirdiği, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine; satış suretiyle devredilen 1/8 pay yönünden ise temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1.Davacılar vekili, dava değeri, harç ve vekalet ücreti hesabının hatalı olduğunu, ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen pay yönünden davanın reddinin doğru olmadığını, olayda mirasbırakanları kendisinin ve ailesinin geçimi konusunda herhangi bir mahrumiyet içinde değilken gırtlak kanseri illetine yakalandığını ve tedavi sürecinde tüm ihtiyaçlarının ailesi tarafından karşılandığını, hastalığı ilerleyip hastaneye yatırılması gerektiğinde de yine ailesi tarafından hastaneye yatırıldığını, nihayetinde hayata veda ettiğinde adına kayıtlı taşınmazların tümünü aynı gün oğlu davalıya temlik ettiğini, dinlenen davalı tanıklarının, mirasbırakanın hastalığı ve bakım ihtiyaçları, davacı tarafın aile yaşantısı hakkında herhangi bir bilgileri olmadığını beyan ettiklerini, davacı tanıklarının beyanlarından ise mirasbırakanın uğruna tüm mirasını gözden çıkaracağı boyutta bir bakım ihtiyacı içinde olmadığı, bakma yükümünün sadece bir evladın babaya karşı vicdani borcundan daha fazlasını kapsamadığının açıkça ortaya çıktığını, yine davacı tanıklarının beyanlarından davalının iddia ettiği gibi babasına bakmak için işinden ayrılmadığı, kaza yaptığı için çalışmakta olduğu sürücülük işinden çıkartıldığı, kurulu bir aile düzeni bulunmadığı için mirasbırakanın evine yerleşerek kendisine bakıldığı, arabasının kredi taksitlerini mirasbırakan babasının ödemek zorunda kaldığı, babasından borç adı altında aldığı paraların babasınca hesabının tutulmakta olduğunun yine tanık beyanlarından anlaşıldığını, temlikin mal kaçırma amaçlı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Davalı vekili, kabul ve ret oranına göre davalıdan fazla yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç tahsil edildiğini, satış suretiyle devredilen 1/8 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22/02/2022 tarihli ve 2021/216 E. 2022/268 K. sayılı kararıyla; hasta olan mirasbırakanın bakım ihtiyacı içerisinde olduğu, davalının mirasbırakanla aynı evde kalarak bakımını yaptığı, ayrıca mirasbırakanı hastanelere götürüp getirdiği ve yanında refakatçi olarak kaldığı, davacılar tarafından mirasbırakanın bakımının eşi davacı ... tarafından yapıldığı iddia edilmiş ise de murisin ölüm tarihinde 83 yaşında olan davacı ...’in yaşı itibariyle tek başına murisin bakımını sağlamasının fiziken mümkün olmadığı, davalının bakım borcunu yerine getirdiği, kaldı ki mirasbırakanın sağlığında davalı aleyhine bakım borcunu yerine getirmediği iddiasıyla herhangi bir davanın da açılmamış olduğu, satış suretiyle devredilen pay yönünden ise semenin her zaman için para olması gerekmediği, mirasbırakanın davalının kendisine bakması karşılığında duyduğu minnet duygusu ile temliki gerçekleştirdiği, davacıların muvazaa iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının mirasbırakanın son günlerinde yanında olarak murisin merhametine mazhar olduğunu, davalının mirasbırakana arabasının taksitlerini dahi ödettiğini, muristen aldığı vekaletle babasının İzmir'deki kızkardeşinden intikal eden miras payını kendi zimmetine geçirdiğini, hiçbir zaman hayırlı bir evlat olmadığı halde babasının duygularını ajite etmeyi başararak tüm malvarlığını edindiğini, mirasbırakanın kendilerine karşı öfke duymasını sağladığını, mirasbırakanın hiçbir zaman bakılma ve bunun için bir karşılık ödeme ihtiyacı içinde olmadığını, tanıklarca da ifade edildiği üzere hastaneye yatıncaya kadar günlük alışverişini bile kendisinin yaptığını, ekonomik olarak da ihtiyaçlarını rahatça karşıladığı gibi, oğlu olan davalının ihtiyaçlarına bile yardımcı olduğunu, davalının şoförlük işinden ayrıldığını ve işsiz olduğunu, davalının mirasbırakana bakmak bir yana mirasbırakanın davalıya baktığını, mirasbırakanın her türlü ihtiyacının evinde eşi ve diğer aile fertleri tarafından karşılandığını, davalının ise evli olmadığını ve ekonomik gücünün de bakım borcunu ifaya yeterli olmadığını, ivazın çekişmeli taşınmazın bedeliyle orantılı olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesinin bakım ihtiyacı konusunda eşinin 83 yaşında olmasını bir yetersizlik olarak görmesinin de isabetli olmadığını, mirasbırakanın ''ben öldüğümde ne olacak bu oğlanın hali'' endişesi ile hareket ederek mirastan mal kaçırma amaçlı temlikleri gerçekleştirdiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 08/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.