"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1791 E., 2022/150 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/22 E., 2021/114 K.
Taraflar arasındaki Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 320 ada 20 parselde kayıtlı taşınmazda ... ... mirasçılarından olup hissedar bulunduğunu, söz konusu tapunun ilk hali ile 4.960 m2 olup 2/3 hissesi Hüseyin kızı ...'e ve 1/3 hissesi de Sarıoğlu Veli oğlu Hüseyin mirasçıları olan ... ve diğerlerine ait iken iş bu tarlanın orta kısmından Devlet Su İşleri tarafından Ada Çayı'nın genişletilmesi sebebiyle 1728 m2'lik alanın istimlak edildiği ve istimlak bedeli olan 132.392 TL'nin ... tarafından alındığını, bunun üzerine tarafların 24.03.1983 tarihli sözleşmeyi yaparak istimlak bedelini alan ...'ün hissesine düşen payı küçülterek hisselerin taşınmaz üzerindeki yerini ve m2'sini belirleyen bir sözleşme ve ek şema ile taşınmaz mal taksim sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme gereğini yerine getirmesi için ...'e vekaletname de verdiklerini, dolayısıyla Nezahat'ın istimlak bedelinin tümünü aldığını ve edimini yerine getirme borcuna girdiğini gösteren sözleşme ve vekaletnameden sonra vefat etmiş olmasının mirasçıları tarafından sözleşmenin gereklerini yerine getirilmesi gereğini engellemeyeceğini ileri sürerek çekişmeli 320 ada 20 parselde kayıtlı taşınmazın 24.03.1983 tarihli sözleşme ve arka sayfasındaki payları m2 ve yer olarak gösteren şema gereği arsa paylarının düzeltilerek tapuda işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ..., Hande Sezer, ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında taşınmazın taksimi için 24.03.1983 tarihli taksim sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre mirasbırakan ... dışındaki hissedarların toplam hisse miktarı 1653 m2 olarak belirlenmiş ise de bu miktara itiraz edildiğini, tapu miktarının 26.08.1987 tarihindeki kadastro işlemi ile 110 m2 azaltılarak 3122 m2'ye indiğini, mirasbırakan ...'ün kamulaştırma bedelini aldığı 1728 m2'lik alanın tapu kaydından düşüldükten sonra geriye kalan alan üzerinde oranlama yapıldığında 1.525,25 m2 alan üzerinde ...'ün hakkı olduğunu, 1.596,75 m2 alanda ise diğer hissedarların eşit hisseye sahip olacaklarını, ancak 24.03.1983 tarihi taksim sözleşmesine diğer hissedarlar tarafından muvafakat verilmemesi nedeniyle taksimin gerçekleşmediğini öne sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; delil olarak dayanılan ..., ... ...,... ... ve ... Topçu arasında düzenlenen taşınmaz mal taksim sözleşmesi 24.03.1983 tarihli olup yine ...Noterliği'nin 31 Mart 1983 tarihli 4334 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile ... ...,... ... ve ... Topçu tarafından ...'e düzenleme şeklinde genel vekaletname verildiği, çekişmeli 320 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.08.1987 tarihinde kesinleşmiş olup taşınmaz mal taksim sözleşmesi 24.03.1983 tarihli olmakla buna göre davacı tarafça kadastro öncesi hukuki sebebe dayanıldığı, kadastro tespitinin kesinleştiği 26.08.1987 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin davanın her aşamasından Mahkemece re'sen gözetileceği ve kamu düzeninden olduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılma nedeninin dava dilekçesi içeriğinden açıkça görüleceği üzere 24.03.1983 tarihli sözleşme ve verilen vekaletnameye rağmen mirasçıların kadastroda kötü niyetle muvazaalı işlem yapmaları olduğunu, nitekim muvazaanın ileri sürülmesinin zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi bulunmadığını, bunun muvazaalı işlemin kesin hükümsüz olmasının doğal bir sonucu olduğunu, dava dilekçesi içeriğinde yalnızca delil olarak gösterilmiş olan sözleşmenin dikkate alınarak kadastro öncesi hukuki sebebe dayanıldığı kabul edilip karar verilmiş olmasının doğru öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerekçesi itibariyle yanılgılı hükmün 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereği yargılamada eksiklik bulunmayan ancak "hükmün gerekçesinde hata edilen" eldeki dava dosyası açısından yeniden yargılamayı gerektirmediğine ve hükmün gerekçesi düzeltilerek yeniden hüküm verilmesinin öncelikli koşulunun mahkeme hükmünün kaldırılması olmasına göre Mahkeme kararının kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun, 14 üncü ve 6100 sayılı HMK'nın 303 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu...ili, ...ilçesi,...Mahallesi 320 ada 20 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı kapsamında olduğu belirtilerek 6/9 hissesi ... adına, 1/9 hissesi ...,..., ... ... adına tespit ve 26.8.1987 tarihinde tescil edilmiştir.
3. 6100 sayılı HMK'nın 303/1 inci maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” şeklinde düzenleme ihtiva etmektedir. Somut olayda, taraflar arasında aynı sebeplerle açılan ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/567 - 2019/38 Esas ve Karar sayılı kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil davasının hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebi de esastan reddedilerek karar kesinleşmiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.