Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3033 E. 2022/6212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan taşınmaz satışında vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve satış bedelinin ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekâletname verdiği kardeşinin, diğer kardeşi ile elbirliği ederek taşınmazı bedelsiz olarak devrettiği ve davacının satıştan haberinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle verdiği tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : SAFRANBOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 25.02.2022 tarihli 2020/152 Esas ve 2022/337 Karar sayılı kararı yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, diyaliz hastası olmasından faydalanan kardeşi ...’in kendisini vekil tayin ettirdiğini, bu vekaletname ile maliki olduğu 371 ada 34 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümünü kardeşi olan diğer davalı ...’e sattığını, yapılan bu satışın gerçek bir satış olmadığını, kendisine bedel ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa rayiç bedelinin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalı ...’in bu durumdan haberdar olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle, yerel Mahkemenin kararının usul yönünden de hatalı olduğunu, davaya cevap sürelerinin Ramazan Bayramı dolayısıyla uzatılmasına dair dilekçelerinin 1 gün sonra sunulduğu gerekçesi ile kabul edilmediğini ve cevap verme ve delil gösterme haklarının ortadan kalktığını, ... yönünden davanın reddedildiğini ancak bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyerek haksız bir karar verildiğini, davacının iddiasının asılsız olduğunu, daha önce sundukları itirazlarda yer alan ...'ın bu davada tanık olarak dinlenmesinin mümkün olmadığını, taleplerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek istinaf incelemesi talebinde bulunmuşlardır.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 25.02.2022 tarihli 2020/152 Esas ve 2022/337 Karar sayılı kararı ile; davacının temlik bedelinin kendisine ödeneceği inancıyla verdiği vekâletname ile vekil davalı ...’in el ve işbirliği içinde hareket ettiği diğer kardeşleri olan davalı ...'e dava konusu taşınmazı temlik ettiği, davacının satıştan haberdar edilmediği ve kendisine satış bedelinin ödenmediği, zararlandırma olgusunun gerçekleştiği, davacının vekâlet görevinin kötüye kullanıldığına yönelik iddiasının sabit olduğu, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettikleri için her iki davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yalnızca kayıt maliki olan davalı ... yönünden kabulüne, vekil ... yönünden ise reddine karar verilmesi doğru olmadığı ancak bu yöne ilişkin olarak davacının istinaf talebi bulunmadığı ve istinafa gelen davalı ... aleyhine kararın kaldırılması mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, kararın HMK'nin 353/1/a-6 maddesi uyarınca bozulması gerektiğini, süresinde cevaplarını sunmalarına rağmen savunmalarının ve delillerinin dikkate alınmadığını, süresinde cevap vermeseler dahi iddiaları inkar etmiş sayılacaklarını ve buna ilişkin delillerini sunma hakları olduğunu (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26.09.2013 tarihli, 2013/8511 E. ve 2013/22057K.), ... yönünden davanın reddine karar verilmesine rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, BAM'ın da talep olmadığı halede ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmeli gerekçesinin hatalı olduğunu, miras paylaşımındaki anlaşmazlıklar nedeniyle eldeki davanın açıldığını, davacının ehliyetli olduğunu, bu hususta mahkeme kararı da olduğunu, 82.000,00 TL'nin davacıya ödendiğini ve temlik öncesi aranarak onayının alındığını, aha önce sundukları itirazlarda yer alan ...'ın bu davada tanık olarak dinlenmesinin mümkün olmadığı taleplerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV.3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.965,69 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına, 29.09.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.