Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3075 E. 2022/7225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazının devri sırasında mirasçılardan birinin hak sahibi olmasına rağmen adına tescil yapılmaması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının ölümü üzerine mirasçılarının taraf teşkili sağlanmadan davanın reddine karar verilmesi uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ölümü üzerine mirasçıları tarafından tereke temsilcisi atanması davası açılmış ve bu davanın kesinleşmemesi nedeniyle tereke temsilcisi marifetiyle davaya devam edilmeden davanın reddine karar verilmesi usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı mirasçıları ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan...’in mirasçısı olduğunu, mirasbırakanın maliki olduğu 97 parsel sayılı taşınmazın mirasçılara intikal işlemi yapılırken mirasçı olmasına rağmen adına pay intikali gerçekleşmediğini, ... dışındaki çocuklarının paylarını davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap verememişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.06.2011 tarihli ve 2010/379 E., 2011/296 K. sayılı kararıyla; davanın ... yönünden reddine, ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili süresi içinde, davalı ... temyiz süresi geçtikten sonra temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Bozma Kararı

Dairenin 03/10/2012 tarihli ve 2012/12262 E., 2012/10666 K. sayılı kararıyla; "…hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin ek kararın ...'a usulüne uygun olarak 07.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği; ek kararı, HUMK'un 432/son maddesinde öngörülen 7 günlük temyiz süresi aşıldıktan sonra 18.6.2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, davalı ...'ın temyiz isteğinin reddine... Davacının temyizine gelince;.... öncelikle, davacıya, hasımlı olarak verasetin iptali davası açması için süre verilmesi, açılacak dava sonucunda, ketmi verese olgusunun kesinleşmiş verasetin iptali kararıyla sabit olması halinde ise, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, davalı ...'in ediniminde iyiniyetli olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, davalı ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairece 22.05.2013 tarihli, 2013/5811 Esas, 2013/8301 Karar sayılı kararı ile değerden reddedilmiştir.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.06.2021 tarihli ve 2013/404 E., 2021/345 K. sayılı kararıyla; davacı ...'in yargılama sırasında öldüğü, davayı takip eden ... mirasçıları ... ve ...'e davada yer almayan diğer mirasçılardan muvafakat almaları yahut tereke temsilcisi atanması için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine dava açmaları için süre verildiği, davacıların terekeye temsilci atanması için Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/512 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı, dosyanın mahkemesince yetkisizliği nedeniyle Samsun Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1597 Esas sayılı dosyasının 22.04.2021 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı tarafın süresinde taraf teşkilini sağlamadığı gerekçesiyle, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı mirasçıları ... vd. vekili, mahkemeden tereke temsilcisi tayini için süre istediklerini, ancak taleplerinin reddedildiğini, davalı ... ile diğer mirasçılar arasında sorun yaşandığını, bu nedenle birlikte hareket etmelerinin mümkün olmadığını, mirasbırakan ...’in mirasçı olmasına rağmen dava konusu taşınmazdan payını alamamış olmasının hak kaybına neden olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil (ketmi verese) hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Bilindiği üzere, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Medeni Kanun'un 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988. ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.

Öte yandan, bir Devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke Medeni Kanun'un 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.

Ne varki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.

Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; bozma kararı sonrası 14.03.2017 tarihli celsede Mahkemece davacı vekiline yargılama sırasında ölen davacı ... mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi alması ve mirasçıları davaya dahil etmesi için süre verildiği, 15/02/2018 tarihli celsede, muvafakatı alınamayan mirasçıların muvafakatlarının alınması, aksi halde, TMK’nın 640. maddesi uyarınca tereke temsilcisi atanması için dava açmak üzere süre verildiği, davacılar vekilinin 08.05.2018 tarihli celsede, Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinde tereke temsilcisi atanması için dava açtığını bildirdiği, Mahkemece UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1597 Esas sayılı dava dosyasının 22.04.2021 tarihinde karara bağlandığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesi beklenilmeden davanın taraf teşkili sağlanmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dairece, Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1597 E. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin bildirilmesi istemli yazılan müzekkere cevabında; talep bulunmadığından gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmadığı ve kararın kesinleşmediği bildirilmiştir.

6.3.2. Ne var ki, bir kısım davacı mirasçılarının açtığı tereke temsilcisi atanması isteğine ilişkin davanın kesinleşmesi beklenmeden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.

6.3.3. Hal böyle olunca, Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1597 E., 2021/1132 K. sayılı ilamının kesinleşmesinin beklenilmesi, kesinleşmesi halinde tereke temsilcisi marifetiyle davaya devam edilmesi, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması ve değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı mirasçıları ... vd. vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene istek halinde iadesine, 03.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.