Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3077 E. 2023/5190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro öncesi zilyetliğinde olduğu iddia edilen taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilebilecek zilyetliğe elverişli yerlerden olmadığı ve davacının 20 yıllık zilyetliğini ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2941 E., 2022/309 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/428 E., 2019/244 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 6.000 m²’lik kısmının kadimden beri zilyetliğinde olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerin hali arazi vasfı ile 108.528,71 m² olarak Hazine adına tespitinin yapıldığını, işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek 6.000 m²’lik kısmının adanın son parsel numarası verilmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, aşamadaki beyanlarında; yapılan tespit ve tescil işleminin usulüne uygun olarak tamamlandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.04.2019 tarihli 2014/428 E., 2019/244 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın incelenen tapu kaydı ve taşınmazın vasfı da dikkate alınarak davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan usulden reddine; diğer davalı Hazine yönünden ise dava konusu taşınmazın 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı ile malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının 2002 yılı sonrasında başladığı, eldeki davanın ise 2014 yılı içerisinde açıldığı, bu durumda yasanın aradığı şartları taşımadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetliğe elverişli yerlerden olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.