Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3079 E. 2024/103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, kadastro çalışmaları sonucu eksik tespit edildiğini iddia ettikleri taşınmaz bölümü üzerinde zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin reddi üzerine açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde zilyetlikle edinim koşullarını oluşturacak şekilde bir zilyetliklerinin bulunmadığı, fen ve ziraat bilirkişi raporları ile keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğundan, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/35 E., 2021/257 K.

İHBAR OLUNAN : ... Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ..., Hazine vekili Avukat ...

MİRASBIRAKAN : ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 102 ada 285 parsel sayılı taşınmazın babası adına tescil edilmesine rağmen miktarının eksik kaldığını, eksikliğin davalıya ait 102 ada 286 parsel içerisinde bırakıldığını belirterek 102 ada 286 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1400 metrekarelik bölümünün tapusunun iptali ile babası adına kayıtlı olan aynı ada 185 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Feke Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2016 tarih 2015/27 Esas, 2016/105 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.09.2020 tarihli ve 2017/3166 Esas, 2020/3574 Karar sayılı kararıyla; karar başlığının yasaya aykırı olarak düzenlendiği belirtilerek sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Feke Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasını gösteren herhangi bir kullanımın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenler

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunda eksiklik bulunduğunu, Mahkemece yapılan değerlendirmenin yanlış olduğunu belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 286 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Davacı yan kendilerine ait olan 102 ada 285 parsel sayılı taşınmazın eksik tespit edildiği ve eksikliğin dava konusu 102 ada 286 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Davacılara ait olan 102 ada 285 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli 102 ada 286 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak yapılmıştır. Dosya arasında bulunan fen bilirkişisi raporlarında; dava konusu taşınmaz bölümünün kesinleşen orman parseline komşu olan ve B harfi ile gösterilen alan olduğu belirtilmiş olup bu bölüme ait olduğu belirtilen fotoğraflardan dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunmadığı ve çekişmeli taşınmazın eğiminin oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan 14.10.2021 havale tarihli ziraat bilirkişi raporuna göre de; çekişmeli taşınmaz bölümünün bir kısmının davacının da evinin bulunduğu parsel ile devamına giden mahalle yolu olduğu, taşınmazın güney kısmının %20-25 eğimli, ekim dikimde kullanılmayan teşbihlik olarak tabir edilen orman ve orman altı çalılık niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıklar da dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacıların zilyetlikle edinim koşullarını oluşturacak şekilde bir zilyetlikleri bulunduğunu beyan etmemişlerdir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğundan söz edilemez.

3. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 346,90 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...